Azerbaycan ile Rusya arasındaki gerilim son dönemde iyice yükselmiş durumda. Rusya’daki Azerbaycan vatandaşlarını hedef alan operasyonların temelinde, Moskova’nın Güney Kafkasya’da ve özellikle Azerbaycan üzerindeki etkinliğini kaybetmeye başlamasının yarattığı çaresizlik yatıyor. Zira 19. yüzyıldan itibaren Kafkasları kontrol eden ve Güney Kafkasya’ya kadar inen Rusya, son 10 yılda yaşanan gelişmeler neticesinde bölgedeki gücünü ve etkisini adım adım kaybetmeye başladı.

Rus emperyalizminin, Türkiye’nin Büyük Türk Dünyası ile bağlantısını kesmek için dizayn ettiği Zengezur Koridoru, bu politikaların temel unsurlarından birini oluşturuyordu. Diğer ayaklar ise bölgedeki ülkelerde bulunan Rus askeri üsleri ve Karabağ’daki işgaldi. Özellikle Zengezur üzerinden İran’a açılan hat, adeta Türk Dünyası’na bir kama gibi saplanarak Türkiye ile Türki Cumhuriyetler arasındaki fiziksel bağlantıyı kesiyor; bölgeyi Rusya ve İran üzerinden şekillendirme stratejisine hizmet ediyordu.

2014 yılından sonra Rusya’nın Ukrayna’da giriştiği savaş, her ne kadar bazı çevreler tarafından görmezden gelinse de Moskova’yı ciddi biçimde yıprattı.

Rusya, Ukrayna’da kaybettiği ekipmanları, askerleri ve askeri gücü yerine koymakta zorlanıyor. Üstelik savaşın maliyeti giderek daha da artarken, Rusya’nın uluslararası hareket kabiliyeti ve caydırıcılığı da zayıflıyor.

Diğer yandan, Rusya’nın Orta Doğu’daki müttefikleri de birer birer güç kaybetmeye başladı. Moskova Suriye’de Beşşar Esed rejimini feda etmek zorunda kaldı. İran’a yönelik saldırılara ise ciddi bir cevap üretemedi.

Tüm bu gelişmeler, Zengezur Koridoru’nun hayata geçirilmesini Türkiye ve Azerbaycan açısından çok daha kritik ve mümkün hale getiriyor.

İşte bunun farkında olan Rusya, elindeki bütün imkânları kullanarak Zengezur Koridoru’nun hayata geçmesini engellemeye çalışıyor.