AK Parti’nin seçim zaferi, Türkiye’de dün yapılan genel seçimi yakından takip eden Arap sokağında da coşkuyla karşılandı.

Seçim sonuçlarını çeşitli kaynaklardan an be an takip eden Arap yazarlar ve entelektüeller, sosyal medya paylaşımlarında Türkiye’nin demokrasi deneyimine övgüde bulundu. Türkiye’de yapılan seçimin ne kadar önemli olduğunun farkında olan Araplar, seçim sonuçlarının belli olmaya başlamasıyla Türkiye’yi ve Türk halkını kutlayarak, seçimde sadece Türkiye’nin değil tüm bölgenin ve İslam dünyasının kazandığını söyledi.

Suudi Arabistanlı yazar Muhenna El Hubeyl, “Anadolusuyla ve Kürtleriyle Türk halkının kararı güçlü bir karar. Özgürlüğün devam etmesi halinde halkların siyasi hayatlarındaki dönüm noktalarının farkında olduğunu bir kez daha gösterdi” dedi.

El Cezire kanalı eski direktörü Filistinli gazeteci Vaddah Hanfer, seçim sonuçlarının bölgesel denklemleri etkileyeceğini ve Türkiye’de yeni kurulacak hükümetin bölgeye yönelik daha kesin kararlar alabileceğini söyledi.

Hanfer, sürekli AK Parti’nin oylarının gerilediğinden ve Erdoğan’ın diktatörlüğünden bahseden Batı basınına da iyi bir ders verdiğini ifade etti.

Katar El Şark gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cabir El Harmi ise AK Parti’nin seçim zaferinin sadece Türk halkı ve Türkiye demokrasisi için değil bölgenin ve ezilen hakların zaferi olduğu yorumunda bulundu.

Eller duada, gözler Türkiye’de

İslam dünyasına ve bölgenin sorunlarına duyarsız kalmayan Türkiye’nin dünkü seçimlerini Arap sokağı, her zamankinden daha fazla bir ilgiyle ve aynı zamanda endişeyle takip etti.

Çünkü Arapların büyük bölümü Türkiye gibi bir dost ülkeyi kaybetmek istemiyor.

AK Parti’nin dışında bir iktidarın da bugünkü gibi bölgeye ve mazlumlara ilgili kalmayacağının farkındalar.

Yaralı coğrafyamızın çeşitli yerlerinde AK Parti’nin zaferi için belki de Türkiye’de olduğundan daha çok dua edilmesinin nedeni de bu.

Türkiye’yi son kale ve sığınabilecek son liman görüyorlar.

Allah korusun, AK Parti’nin iktidardan düşmesi halinde adeta yetim kalmış gibi hissedecekler.

Türkiye’deki seçimler Arap sokağında demokrasinin başarısı ve güzel bir örneği olarak da takip ediliyor.

Mısır örneğinde olduğu gibi, Arap Baharı rüzgârını durdurmak için başlatılan karşı devrimle Arap sokağına ilham verebilecek demokrasi deneyimleri yok edildi.

Kim kazanırsa kazansın ve sonuç ne olursa olsun, Türkiye’de yapılan seçimler hâlâ halk iradesine saygı açısından güzel bir örnek.

Katar’da ikamet eden Suudi Arabistanlı düşünür Muhammed El Ahmeri dün Twitter’da Türkiye’deki seçimle ilgili yaptığı yorumda tam olarak bu noktaya işaret ediyor ve şöyle diyordu:

“Türkiye’deki seçimi kim kazanırsa kazansın, demokrasinin ve özgür seçimlerin varlığı orada onurlu bir millet, değeri ve oyunun etkisi olan bir halk var demektir. Liderlerini kendisi seçen halka ne mutlu!”

Arap sokağı Türkiye’de yapılan seçimleri hem ilgiyle hem de gıptayla takip ediyor.

Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği kalkınmanın ve ilerlemenin farkındalar.

El Cezire kanalının ünlü isimlerinden Suriyeli yazar ve televizyoncu Faysal El Kasım’ın yazdığı şu iki cümle bunu gayet güzel özetliyor:

“Beşşar El Esed bize Erdoğan’ın Türkiye için yaptığının yüzde 5’ini gerçekleştirseydi ona selam dururduk. Türkiye, uluslararası sahadaki yüce konumunu ancak Erdoğan döneminde kazandı.”

Kuveytli akademisyen Hakim El Mutayri ise şöyle diyor:

“Bölgenin ve halklarının Türkiye seçimlerini ilgiyle takip etmesi Türkiye’nin tarihi rolünü yeniden kazandığını gösteriyor.”

Bir de dualar var, Türkiye için yapılan…

Suudi Arabistanlı âlim ve davetçi Avad El Karni, 1 Kasım seçimlerinin bölge için son derece önemli olduğuna dikkat çekerek şu duayı yaptı:

“Allah’ım! Ya Hayy, ya Kayyum! Türkiye’de hayır ehlini muktedir kıl. Kalplerini hak üzere birleştir. Türk halkının kalbine onların sevgisini yerleştir. Allah’ım, duamı kabul et!”

Bir dua da Twitter’da 13 milyondan fazla takipçisi olan Suudi Arabistanlı ünlü âlim ve davetçi Muhammed El Arifi’den geldi.

El Arifi, seçim sabahı Twitter’daki hesabında şunları yazdı:

“Allah’ım! Müslüman Türkiye’nin izzetini devam ettir. Üzerine rahmetini ve güvenini yay. Türkiye’nin kalkınması için çalışanı muvaffak eyle. Kim Türkiye için bir kötülük dilerse onun komplosunu yıkım olarak kendine çevir.”

Bu satırları yazdığım sırada henüz oy verme işlemi sona ermemişti.

Tek dileğim, Türkiye’nin bir an önce siyasi istikrara kavuşması ve önünde bekleyen hayati öneme sahip dosyalara odaklanması.

Ülkemiz, bölgemiz ve İslam dünyası için seçim sonuçları hayırlı olsun.