Her yıl yılın son ayı olan aralık ayında asgari ücretin belirlenmesi için hükümet, işveren ve işçi tarafının bulunduğu bir komisyon tarafından yeni yılın asgari ücretinin ne olacağıyla ilgili toplantılar serisi yapılarak sonuçta asgari ücret belirlenir.
Yazıyı kaleme aldığım zaman diliminde asgari ücret tespit komisyonu ikinci toplantısını tamamlamıştı ve belki de sizler bu yazıyı okurken asgari ücret belirlenmiş olacaktır.
Tabi belirlemede her üç tarafında memnun kalacağı bir zam oranında anlaşmak her zaman umulan bir hedef olmakla beraber ekonomik konjonktüre baktığımızda ise bunu sağlamak çok rahat görülmemektedir.
Çünkü birçok sebepten ötürü siparişlerin düştüğü, finansman maliyetlerinin hala yüksekliğini koruduğu ve yatırımların istenilen düzeyde olmadığı bu periyotta belirlenecek zam oranının tüm tarafları memnun etmesi oldukça zor gözükmektedir.
Yüksek oranda bir zam yapılmış olsa zaten işçilik maliyetlerinin yüksekliğinden ötürü dünya ölçeğindeki rakipleriyle rekabet edemeyen yerli üreticinin maliyetleri daha da yükselecek ve işler daha da sarpa sarabilecektir.
Düşük oranda zam yapılırsa ay sonunu getirmekte zorlanan asgari ücretli çalışanın işi daha da zorlaşacaktır.
Her yıl asgari ücret belirlenirken ifade ettiğimiz gibi istihdamı etkilemeyecek, çalışan kesimin alım gücünü koruma altına alma, aynı zamanda çalışanları enflasyona karşı ezdirmeme ve işverenin de rekabet olgusunu göz önüne alan bir rakamın belirlenmesi tüm tarafları rahat ettirecek bir gelişme olacaktır.
Ekonomik anlamda zor bir süreç içerisinden geçtiğimiz şu günlerde tarafların tamamı üzerine düşen fedakarlıkları yaparak yollarına devam etmek zorundadırlar.
Ekonomide denge olgusunu herkes dikkate almalı ve ona göre hareket etmelidir.
Şirketlerin yollarına devam etmede zorlandığı üretim yapabilmek için ciddi fedakarlıkların gerekli olduğu zaman diliminden geçtiğimiz unutulmayarak konulara yaklaşılmalıdır.
Asgari ücrete yapılacak zamla ilgili benim tahminim yüzde 25 – yüzde 30 aralığında olacağı yönündedir.
Bu oran çalışanları çok memnun edecek bir oran olmayabilir ama işveren tarafını ise açıkçası bu orandan fazlası çok zor duruma sokabilir.
Doğrudan düşünüldüğünde çalışanları dolaylı düşünüldüğünde ise ülkemizde yaşayan tüm vatandaşları ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesi kolay bir olgu değildir.
Kolay olmamasının en önemli sebebi yeni ücretler seviyesinin belirlenmesinde ilgili tüm kesimleri memnun etmek çok ama çok zor olmasıdır.
Bir önemli hususta asgari ücrete yapılacak zam oranının özellikle perakende piyasasında ki tüm ürünlere de aynı oranda yansıtılmasıdır.
Bunun mutlaka ama mutlaka önüne geçilmesi için fiyat denetimlerinin çok iyi yapılması gerekmektedir.
Bu yüzden asgari ücret zam oranı açıklandığı andan itibaren gerekli yetkili bakanlık tarafından özellikle marketlerde ciddi fiyat denetimlerine başlanılmalıdır.
Eğer bu durumun önüne geçilmezse enflasyondaki düşüşün devam etmesi pek mümkün olmayacaktır.
Maalesef ki önceki yıllarda asgari ücrete yapılan zam oranının aynısı ürünlere de yansıtıldığı için çalışan daha zamlı maaşını almadan zammın eridiği gerçeğiyle yüz yüze kalınmıştır.
Belirlenmiş veya belirlenecek olan yeni asgari ücretin çalışanlar, işverenler ve devletimiz için hayırlara vesile olması dileklerimle…