Haftalardır Gazze bombalarla yok edilirken küçük yerleşim bölgesindeki ölü sayısı korkunç boyutlarla artıyor. Olan biten karşısında Batılı kamuoyu ise 7 Ekim'de ne olduğu konusunda İsrail'in sözüne güvenmekten başka seçenek aramıyor.

Batılı politikacılar ve medya, İsrail'in yalanlarını eleştirmeden tekrarlıyor. Beyaz kibir, İsrail'in soykırım söylemini ve bu iddiaların desteklediği askerî katliam operasyonlarını görmezden geliyor.

Gazze'deki ceset yığınları büyüdükçe İsrail'in yalandan menkul sözde kanıtları, birkaç seçkin(!) Batılı gazeteci ve nüfuzlu kişiyle paylaşıldı. Bu kişiler, Hamas operasyonunun mümkün olan en kötü resmini çizmek için İsrailli yetkililer tarafından özenle seçilmiş görüntülerden müteşekkil özel gösterimlerine davet edildiler.

İngiliz ana akım medyasında buna karşı çıkan tek gazeteci Owen Jones oldu. İsrail'in videosunun sivillere karşı işlenen korkunç suçları gösterdiğini kabul eden Jones, yukarıda sıralanan barbarca eylemlerin hiçbirinin gerçekleşmediğini açıkladı. Jones bunun yerine, savaşlarda ve ayaklanmalarda sivillere karşı işlenen korkunç suçları gösteriyordu.

Her vicdan sahibi gibi Jones da cezalandırıldı; meslektaşlarının kendisini vahşet savunucusu olmakla suçlayan saldırılarına maruz kaldı. Bunun sonucunda kendi gazetesi Guardian, sayfalarında Gazze hakkında yazmasını engelledi.

KİBİR KOLONYALİZMİ

İsrail'in 7 Ekim'e verdiği soykırım tepkisi, İsrail'in markasını uluslararası alanda ve bölgedeki Arap kamuoyunda o kadar korkutucu hâle getirdi ki Suudi Arabistan, İsrail ve Washington'ın nihai umudu olan normalleşme anlaşması planları bu devletler nezdinde rafa kaldırıldı.

Daha da küstahlaşan İsrailliler, sömürgeci zihniyetlerini daha da derinleştirdiler.

İsrailliler; sürekli küçülen kafeslerde aç, susuz ve türlü işkencelerle tuttukları Filistinlileri, itlaf edilmesi gereken yaratıklar olarak görüyor. Bu dürtü, İsrail'in Gazze'ye yönelik mevcut soykırım planının kendi hastalıklı ruhlarındaki meşruiyetini sağladı. Böylece kibir kolonyalizminin başat aktörü İsrail, göstere göstere öldürmeye, ifsat etmeye, yıkmaya, yakmaya, tecavüze devam etti.

17 yıl boyunca Gazze, yavaş yavaş ölüme terk edildi. Filistin halkı, yerleşim bölgelerinin etrafındaki askerî çitlere yönelik barışçıl protestolarda bulunmaya çalışmış ve İsrailli keskin nişancılar tarafından vurulmuştu. Dünya Filistinlilerin çektiği acılara o kadar alışmıştı ki rahatsız olmaktansa gözlerini kapamayı seçti.

KULLANIŞLI MAĞDURİYET MASALI

İsrail, Gazze'deki soykırımını mazur gösterecek uygun bir siyasi iklim oluşturmaya ihtiyaç duyuyor.

Netanyahu, Zaka'nın liderlerini dünya kamuoyunu etkilemedeki rollerinden dolayı kutlarken küstahlığın tarihini yazıyor: "Zaman kazanmamız gerekiyor, bunu da dünya liderlerine ve kamuoyuna başvurarak kazanıyoruz. Liderleri de etkileyen kamuoyunu etkilemede önemli bir rolünüz var." Gelin, bu soysuzluğa birlikte imza atalım mealinde bir konuşma bu.

Batılı gazetecilerin ırkçı ön yargıları ise İsrail eliyle kolayca tatmin edildi. Böylece Batılı elitist gündem "kara kafalardan oluşan sayıların" böyle bir barbarlık yapabileceklerine kolayca ikna oldular. Siyonizmin kullanışlı mağduriyet masalı da böylece hazırda bekleyen alıcısına yüksek maliyetlerle satıldı.

Dünyanın geri kalanı, bu yalana inanmasa da sessizlik gemisinde umursamazlık adasına yol almaya devam ediyor.