Güzel Türkiye’nin iki göz bebeği. Biri İstanbul, diğeri Fenerbahçe…

Başka güzelliklerimiz, göz bebeklerimiz de var tabii. Türkiye’nin her spor kulübü, her şehri göz bebeğimizdir. Ama bugünkü sıcak gündem ve tartışmaların merkezinde İstanbul ve Fenerbahçe var!

Biri siyasetin, diğeri sporun çekim, güç ve tartışma merkezi…

Spor ve siyaset dünyanın her yerinde birbiriyle irtibatlıdır. Ama Türkiye’de her şeyde olduğu gibi bunun da ayarı kaçmış durumda. Politika sayfasında bu ilişkiyi yazıyor olmamız da bunun en somut ve sıcak delili olsa gerek.

İSTANBUL HİZMET BEKLERKEN BAŞKAN TATİLDE…

AK Parti, Türkiye’nin her konuda kalbi olan İstanbul’u 25 yıl yönetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başlayan süreç 2018 seçiminde son buldu. CHP, İP, HDP, SP, DP, … gibi birçok partinin destek verdiği ortak aday seçimi kazandı.

Mazbatasını almak için adliyenin önünde nöbet bekleyen yeni başkan, İstanbul’a hizmet sunmak yerine ülke yönetimiyle uğraşıyor. Tatilleri ve ülkeyi yönetenlerle girdiği polemiklerle gündemde kalıyor…

25 yıldır AK Partili belediye başkanlarının hizmet ve icraatlarına alışık olan tüm İstanbullular şok olmuş durumda. Kendisine oy veren seçmenler için de tam bir hayal kırıklığı yaşanıyor…

Ancak başkan “görevi” dışındaki konularla ilgili gündeme gelerek vaziyeti şimdilik idare diyor. Cumhurbaşkanı olma hayali kuran başkanın ilk seçimde eldeki belediye başkanlığını kaybedeceğinden haberi yok!

FENERBAHÇE DÖRDÜNCÜ YILDIZI BEKLERKEN BAŞKAN…

Fenerbahçe, 20 yıl Aziz Yıldırım tarafından yönetildi. Acısıyla, tatlısıyla, başarı ve başarısızlıklarıyla, FETÖ operasyonuyla gündemde kaldı. Ali Koç başkan seçilince “başarı” bekleyenler İmamoğlu’nda olduğu gibi hüsrana uğradı.

Koç da başarısızlığına bahane olarak topu “siyasete” atıp durdu. Topu “siyasete” atmakla kalmadı, taraftarları sokağa indirmekle de tehdit etti. Başkan seçildiği günden beri Fenerbahçe’yi siyasetteki hedefleri için bir basamak olarak kullanacağı iddia ediliyor…

Belediye başkanı belediyenin, kulüp başkanı kulübün işlerine odaklanmalı. Başka hesap ve hedefleri varsa bunun yeri ve yolu bulundukları makamlar değil!

BAŞKANLIKLAR TÜRKİYE’Yİ YÖNETENLERLE KAVGA YERİ DEĞİLDİR…

CHP, AK Parti ile hesaplaşmasına İstanbul’u kurban ediyor. İstanbul ve İstanbullu üzerinden intikam almaya çalışıyor. Birilerinin AK Parti’ye duyduğu kin ve nefretin öcünü almak İstanbul üzerinden yapılamaz…

CHP, AK Parti’nin Müslümanlara tanıdığı özgürlüğün, Kürtlere verdiği hakların, Suriye’de mazlumların yanında durmasının bedelini ödetmek istiyorsa buna İstanbul’u alet edemez.

15 Temmuz mağlubiyetinizin intikamını almak istiyorsanız, bunu İstanbul üzerinden yapamazsınız!

AK Parti tarafından devleti hortumlamak için daha önce kurulmuş düzene dur denmiş, musluklarınız kapatılmışsa buna göstereceğiniz tepki Fenerbahçe üzerinden olamaz. Siyasi görüşlerinizi referans alıp ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı ve hükümetiyle hesabınız varsa buna Fenerbahçe’yi alet edemezsiniz.

Gezi darbe girişiminin rövanşını almak istiyorsanız, bunu Fenerbahçe üzerinden yapamazsınız!

Biri Fenerbahçe’yi yönetemiyor suçu siyasete atıyor. Diğeri İstanbul’u yönetemiyor suçu hükümete atıyor. İşlerini yapacaklarına siyasetle uğraşarak taraftar ve seçmenin sinir uçlarıyla oynuyorlar.

Belki de dertleri iş yapmak değil, başka bir şey. Siz hala anlamadınız mı?