Altı yüz yıl hüküm sürmüş Osmanlı İmparatorluğun’u yek vucut haldeyken yenmeye çalışsalardı olmayacaktı. Olmadı da. İçinde emin bir şekilde yaşayan tüm kavimleri fitne tohumları ekerek ateşlediler. Osmanlı bölündü, parçalandı. Osmanlı’nın bölünmesine sebep olan, fark etmese dahi bu operasyonların bir parçası olan kavimler, Osmanlı sonrasında bir daha asla aynı huzuru bulamayacaklardı. Küçük şeyler daha kolay kontrol edilir, daha kolay elde tutulur.

Osmanlı’yı hasta adam statüsünde gören ve parçalamak için ağız suyu akıtan aç kurtlar bu emellerini yerine getirdikten sonra da boş durmayacaklardı. Tüm planlar ölçek küçülterek, boyut değiştirerek ama durmaksızın ilerletilecekti. Temel amaç puslu havanın bu coğrafyalar üzerinde dağılmadan sürekli olarak devam ettirilmesiydi ve kaos onlar için beslenme noktasıydı.

Hiçbir zaman herhangi bir İslam ülkesini bütünüyle karşılarına almamışlardı. Karşılarına almaya cesaret edememişlerdi. Ya iki Müslüman ülkeyi karşı karşıya getirdiler ya da Müslüman bir ülkenin içindeki kavimleri birbirlerine düşürdüler. Kasıtları olan ülkelerde hep bir ayırıcı, ötekileştirici, gruplaştırıcı bir politika üretmeye çalıştılar. Çoğunlukla da başarılı oldular.

Peki böyle bir politikayı her defasında kimlerle yaptılar? Ya da hangi değişmez aktörlerle?

Tarih içerisinde isimler değişse de kişilik özellikleri hep aynıydı. Güç ihtirasında olan azınlıklar ve şahsi menfaat peşinde koşan dönekler. Hep maşa olarak kullanıldılar. Güç ihtirasında olan azınlıklar kendilerine azınlık muamelesi yapılmasa dahi mikro milliyetçilik, hizipçilik, mezhepçilik, aşiretçilik gibi bir mikrobun hışmına uğrayıp güçlü olma yolunda gayr-i meşruyu mubahlaştırıcı bir bakış açısı güttüler. Bu ihtiras bir dönem bazı ülkelerde iktidar elde etmelerine vesile olmuş olsa bile sürekliliği olmayacaktı. Suriye’de

Nusayriler ve dolayısıyla Esed ailesi belki bunun en önemli örneği oldu. Hakimiyetleri için binlerce sivil insanı katlettiler.

Tarih boyunca desteklenen terör örgütleri ve taşeron ajanlar kimi emperyalistlerin işini kolaylaştırırken kendi ülkelerinin baş belası oldular. Osmanlıyı parçalayan zihniyetle şuan Suriye üzerinden siyasi çekişme yürüten zihniyet aynı zihniyettir. Böl-parçala-yönet formülü tarihi bir formül olarak apaçık karşımızda durmakta ve ders alınmadığı takdirde bu formül İslam coğrafyasının baş belası olmaya devam edecektir. Allah’a (cc) emanet olun!