Millet tarafından ebedi muhalefete mahkûm edilen CHP ve onun yöneticileri geçmişten gelen alışkanlıklarından vazgeçmiyorlar. Milletin ve memleketin faydasına hiçbir iş yapmadıkları gibi, millete ve memlekete olan düşmanlıklarını her fırsatta ortaya koyuyorlar. Girdikleri her seçimde iktidar hevesleri kursaklarında kalan bu zihniyet bunun acısını yine milletten çıkarıyor.

CHP’nin İstanbul İl Başkanı’nın devletimize “Seri katil” demesi zihinlerimizde henüz tazeliğini korurken, İBB Başkanının gidip Avrupa’da devletimizi şikâyet etmesi de işte bu hastalıklı zihnin tezahürü olarak karşımıza çıkmıştır. Son olarak Kılıçdaroğlu’nun Türkiye de “mal ve can güvenliği yok’’ demesi millet düşmanlığında gelinen son noktadır.

İktidara gelmek isteyebilirsiniz. AK Parti’ye ya da onun liderine “düşmanlık ve haset” de besliyor olabilirsiniz. Ancak, muhalefet yapacağım diye devletimizin ve milletimizin menfaatlerine saldıramazsınız. Vazgeçin bu huyunuzdan. Algıların ve uluslararası ekonomik operasyonların cirit attığı bir yerel seçim sürecinde, kazandığınız üç beş Büyükşehir Belediyesi sizi aldatmasın. Konjoktürel bir ortamda aldığınız bu sonuçların kendi başarınız olmadığını cümle âlem biliyor.

Birlikte yaşayacağız

Yolda yürürken başörtülü iki genç kıza hakaret eden şizofren kadın! O kızlarla birlikte yaşayacaksın.

Metroda İzmir Marşı’nı söylerken video çeken hanımefendiler! Cüppeli ve sarıklı o delikanlıyla birlikte yaşayacaksınız.

Minibüste gördüğü şortlu kıza tekme atan dengesiz adam! O şortlu kızla birlikte yaşacaksın.

Ramazan’da oruç tutmadığı için gençlerin üzerine yürüyen hadsiz! O gençlerle birlikte yaşayacaksın İnternetten video yayınlayıp millete küfreden küfürbaz şapşal! O küfür ettiğin milletle birlikte yaşayacaksın

Hepiniz mecbursunuz!

Hepimiz mecburuz!

Bu toprakların havasını soluduğumuz, suyunu içtiğimiz, güneşinde ısındığımız, ayazında üşüdüğümüz sürece birlikte yaşayacağız.

Benim gibi düşünmeyeceksin.

Ben de senin gibi düşünmeyeceğim.

Biriniz bankamatik kuyruğundayken, biriniz tankın üstünde olabilirsiniz! Ama birlikte yaşamaya mecbursunuz

Biriniz çocuğunu 4 yaşında sübyan kursuna gönderip Kur’an öğretecek, diğeriniz 5 yaşında çocuğunu bale kursuna gönderecek ama mecburen birlikte yaşayacaksınız.

Hiç kaçarınız yok, isteseniz de istemeseniz de birlikte yaşayacaksınız. Sınırsız özgürlük hayalinden kurtulup kendi sınırınızı bilerek yaşayacaksınız!

Burası Türkiye!

Burası benim vatanım!

Burası bizim vatanımız!

“Burası benim doğduğum, doyduğum ve toprağına gireceğim coğrafya” diyorsanız birlikte yaşayacaksınız.

Birlikte yaşayacağız…