I

Su kurudu

Toprak kurudu

Denizlere gidiyorum

Çölü maviye boyamaya

Suya yeni anlam bulmaya

Oysa

Hangi sahile vursam

Faili meçhul cesedimi

Dalgalar mavi muhbir

Hep senin adını

İhbar ediyor Bella

Deniz dediysem

“bir kısrak başı gibi” uzandığım

Toynağımdan sıçrayan kan

Nefesimden fışkıran öfke ile

Bir buçuk milyon çocuğumun

Katilinden hesap sorulmamış

Osmanlının arkadan vurulduğu yerde

Denizin kırmızı olduğu yerde

Akdeniz’im ben Bella

Akdeniz olmak zordur Cezayir’de

II

İnsanı yaktılar

Kül olacak sandılar

Ateş çiçek açtı

Yasemin

Devrimindeyim

Ellerimde mühürlü bir Rabia

Zindan, zindan

Musa’nın Musa olduğu yerde

Kardeşlerimin peşindeyim

Akdeniz’im ben Bella

Akdeniz olmak zordur

Firavunların ortasında

Bir yanım raks, şehvet ve saraylar

Cehennem gibi bir yanım Bella

Ah bu şarkı

Bu gün batımı

Ayaklarını öpen narin dalgalar

Hepsinin ötesinde

Sahile vuran çocuklar gibi

Bütün masallara inanan

Akdeniz gibiyim

Gül bahçeli bir evin

Çamurlu sokağında

Ben hala o şiirdeyim

Sen bir kuş sürüsü

Göğsüm gökyüzüydü

Avcılar hiç birini bırakmadı Bella

Onun için gidiyorum

Kanatlarımı geri almaya

Güneşle inatlaşıp

Ateşe İbrahim olmaya

Yanacağım yerde bir kadın

Yanacağım yerde adın

Kalsın istemiyorum

Ağlama diye

Gözlerine şerh düşüyorum

III

Deniz dediysem

Milyonlarca çıldırmış hamsi

Muhlama, mısır ekmeği

Akılda kalan ne ki

Yaylalarından çoğalan

Çay bahçelerinde

İnceden bir tulum sesi

Bütün kızlar orda Bella’dır

Bella olmak başa beladır

Ve samsundan vurunca horonu

Çok uzaklarda Kafkasya çıldırır

Sibirya’da kısarlar sesimi

Malkar’larda kaybolan Şahan gibi

Çırpınır Bella

Karadeniz çaresizlikten çırpınır

IV

Kilitle kapıyı ardımdan

Kapat telefonları

Öp güneşi

Sabahı saçlarım gibi okşa

Kuşlara ekmek doğradım

Masanın üstünde

Gümüşten kaşıklar

Bir de kimsenin duymadığı şarkılar

Kaşıkları sapla ve saldır

Sen doyarsan doyar belki

Sen gülünce güldüğü gibi

Afrikalı çocuklar

Denizlere gidiyorum Bella

Suyun ardında değil artık hayat

“Akrebin kıskacında”

Rotatifler zehir kusuyor

Aşıkların saatlerini kırıp

Kızları gözlerinden vuruyor

Oğlanları sırtından

Modern bir katliama hazırlanıyor

Sayılar ve fabrikalar

Ben savaşa gidiyorum

Kaç kelimem kaldıysa

Süslü bir salonda kraliçenin

Alnının ortasından vurmaya

Yanacağım yerde bir kadın

Yanacağım yerde adın

Kalsın istemiyorum

Ağlama diye

Gözlerine şerh düşüyorum