Ben yazımı yazarken henüz sandıklar açılmış değildi.

Dolayısıyla tüm ülkeyi ilgilendiren seçim sonuçları üzerine bir değerlendirme yazmak mümkün değildi.

Diyarbakır’da bir provokasyon sonucu meydana gelen patlamayla yüreğimiz ağzımıza geldi. Ve fakat sağduyu hakim oldu provokasyonlar amacına ulaşmadı.

Birçok internet üzerinden yayın yapan haber kanalı seçime şüphe bulaştırmak için baya manipülatif haber yaptı. Paralelin medyası başta olmak üzere hepsi bir kedinin kuyruğunu tuttular ama bir trafoya sokamadılar, kedinin kuyruğu ellerinde kaldı.

Ee Kılıçdaroğlu n’olacak şimdi, seçim sonuçlandı kel göründü…

Din din dimedim din gayri gadasını aldığım.

Sanırım bu seçimlerin en umutlusu MHP idi.

MHP seçmeninin, bir kısım ülkücü arkadaşların zannına göre iktidarlardı tek başlarına e buyrun şimdi cenaze namazına. Nasıl yenileneceksiniz bakalım yenilenebilecek misiniz…

Bu seçimde en çalışkan parti başkanı hiç tereddütsüz Ahmet Davutoğlu olmuştur.

Günde 10 miting yaparak 81 ilde mitingle tamamladı seçim çalışmalarını müthiş bir performans sergiledi.

Ne diyelim ülkeye yeni dönem hayırlı uğurlu olur inşallah.

Şimdi yeni bir Anayasa’dır siyasilerin gündemi olması gereken.

Yeni Anayasa konusunda hiçbir parti artık yan çizemez kanaatindeyim.

Bakalım seçim sonuçlarından bekleneni veremeyen parti başkanları istifa edecekler mi?

Bu seçim süreci şunu kesinlikle göstermiştir ki, Paralel örgütlenme mutlaka kazınarak bitirilmelidir. Bu ülke böyle bir kamburu asla taşımamalıdır.

Her an nerden, nasıl vuracağı ve nasıl bir ihanet içinde bulunacağı belli olmayan, Müslüman Anadolu insanını iğva eden bu yapı yalnızca siyasi ve bürokratik kanallarda değil sosyal ve ekonomik kanallardan da temizlenmelidir.