Google ağırlıklı olarak iş dünyası tarafından kullanılan Translate hizmetinin her gün 100 milyar kelime çevirdiğini açıkladı. Google resmi diyalogların yanı sıra Translate’i günlük konuşma dilinde de geliştirmek için binlerce kullanıcı bilgisinden yararlandıklarını belirtti.
Günde onlarca dilden 100 milyar kelimeyi tercüme etmeye çalışan ve her geçen gün daha da geliştiğini belirtilen dil algoritması “gönül yarası” ile “gönül koymak” arasındaki farkı bilmiyor. Sadece farkı değil anlamını da bilmiyor. “Efendim yerel değimler” diyerek geçiştireceğimiz bir mesele değil bu. Bu dünyayı nasıl anladığımızı, insanı nereye koyduğumuzu tayin eden şuurun dile yansımasıdır. Biz kalp, gönül, yürek, fuad, derken pozitivist şımarıklık içinden asla anlaşılamayacak değerleri ifade etmeye çalışırız. Google ise sadece göğüs kafesimizde kan pompalayan kasları söylediğimizi zanneder. Tam bu noktada silkinip kurtulmaya uğraştığımız materyalizm de, Orwelin 1984’ündeki gibi mümkün olduğu kadar az kelimeli hücrelere itmeye çalışır bizi.
Yürekle, gönül arasındaki farkı bilmeyen hatta kalpten gayrı fuad olduğunu bilmeyen bir daraltılmış idrak dairesine Suriye meselesini, Arakan’ı, Afrika’yı, Bosnayı anlatma zorluğu değil benim derdim, anlamalarını bekleme gafleti.
Ya Google’a fuad nedir öğretelim ya da bilenini yapalım inşallah. Fuadı bilmeden lüb nedir anlaşılamıyor zira. Lüb anlaşılamayınca sadırlardaki boşlukları “Google Translate” dolduruyor.