‘Elon Musk, Twitter’ı neden satın aldı?’ sorusu cevap arıyor uzun süredir. Bir Twitter trolünün, Twitter’ı satın alıp, çekidüzen verme iddiasında olmasında başlıyor zaten her şey. Twitter’ı kullanım şekli başta olmak üzere, tüm hayatı öngörülemezlikler üzerine kurulu birinin, kendisine yeni bir oyuncak satın alması ve onunla oynama arzusuna şahit oluyoruz hep birlikte.

Twitter’da trol kullanıcı profili çizen Musk’ın, dünyaya bu platform üzerinden sözde demokrasi getirme vaadi ve ifade özgürlüğü masalları ne kadar gerçek olacak göreceğiz. Başlangıçta anonim hesaplara izin verilmeyeceğini,bot hesapları engelleyeceğini ve kullanıcılardan kimlik doğrulaması talep edilmesi gerektiğini söyledi Musk.

Sadece bir cümleye sığan bu talepler bile, Twitter kitlesi için çok fazla. Uygulamada Musk’ın gücünün bunlara yetip yetmeyeceğini göreceğiz. Bu niyet beyanı, Twitter kullanıcılarının bir bölümünü harekete geçirdi bile. Alternatif platform arayan kullanıcıların Reddit, Mastodon ve Discord’a yönelmeye başladıklarına dair haberler var.

Benim de yıllardır kullandığım Mastodon’un Musk’ın Twitter’ı satın aldığı gün 30 bin yeni kullanıcı kazandığı görülüyor. Musk’ın, ‘züccaciye dükkânına giren fil’ gibi Twitter’a girişi, kullanıcıları endişelendirmiş gözüküyor. Musk’ın en bariz özelliği zaten, öngörülemez oluşu. ‘Delidir, ne yapsa yeridir’ diye özetleyebileceğimiz bir itibarı var piyasada.

Bu arada mevcut Twitter yönetiminin sansürcü ve derin batı eksenli taraf tutan yönetim anlayışına sahip olduğunu not düşmek gerek. Egemen güçlerin arzusu doğrultusunda yönetiliyor platform ve ABD Başkanı olsanız bile, platform dışına itilebiliyorsunuz.

Filistin’in ya da diğer Müslüman halkların haklarını savunan paylaşımlar yapmanız bile, kural ihlâli sayılabiliyor ve hesabınıza erişimi kaybetmenizle sonuçlanıyor. Twitter yönetiminin ikiyüzlü tavrı bu kadarla bitmiyor.

Kendince belirlediği devletlerin kurumsal ve kişisel hesaplarını, ‘falanca devlet için çalışıyor’ diye yaftalarken, batı eksenindeki bazı devletlere bağlı hesaplar için bunu yapmayabiliyor. Dolayısıyla, platformların sahiplerinin izin verdiği kadar özgür ve ifade özgürlüğüne sahibiz.

Sadece Twitter değil, tüm sosyal platformlar için bu baskı geçerli. Platform kuralları diye konulan, tartışmaya kapalıve pek de şeffaf olmayan kurallar manzumesi çerçevesinde davranmazsanız hesaplarınız askıya alınabiliyor.Sosyal medya platformlarının keyfi tutumları, kendilerini adeta devlet gibi görmeleriyle sonuçlanıyor.

Donald Trump’ın destekçilerinin önce Parler, şimdi de Truth Social adlı sosyal ağ denemeleri var. Ancak kullanıcı yoğunluğu olmayan platformların küresel başarı yakalaması mümkün değil. Bu arada Elon Musk hâlâ trollerden şikâyet eden bir trol olarak hayatına devam ediyor. Trump’ınTruthSocial’ine isim olarak ‘Trompet’ önerisi getirmek gibi ciddiyetsizliklere imza atıyor.

Son bir not: Trump, Musk’ın satın alması sonrasında bile Twitter’a dönmeye niyeti olmadığını söylüyor.