İnsan ve istikamet meselesi başlıklı yazımda vurguladığım üzere; insanoğluna geçici dünya hayatındaki imtihanında rehberlik eden, hem dünya hem âhiret yurdunda felâha erişmesi vesile olacak düzen “din”dir. İslâm’ın hayatın her alanında insanlara söyleyecek bir sözü vardır ki En'âm Suresi’nin 151, 152. ve 153. ayeti bu konuda bizlere yol göstermektedir.

Nitekim En'âm Suresi, 151. Ayet’inde buyurulur ki ;

“De ki: Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; biz, sizin de onların da rızkını veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın yasakladığı cana kıymayın. İşte bunları Allah size emretti; umulur ki düşünüp anlarsınız.”

Nitekim En'âm Suresi, 152. Ayet’inde buyurulur ki ;

“Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına, onun iyiliğine olmadıkça el sürmeyin. Ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz. Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız hakkında bile olsa, adaletli olun. Allah’a verdiğiniz sözü eksiksiz yerine getirin. İşte düşünüp öğüt alasınız diye Allah size bunları emretti.”

Nitekim En'âm Suresi, 153. Ayet’inde buyurulur ki ;

“Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun; (başka) yollara sapmayın; sonra onlar sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte günahtan korunmanız için Allah bunları size emretti.”

En'âm Suresi’nin yukarıda yer verdiğimiz üç ayeti,  bizlere İslâm’ın temel hükümleri hakkında bir istikamet çizmektedir. Bunlardan birincisi Allah Teâlâ’ya ortak koşmamaktır ki bu şart Müslüman olmanın da ilk gereğidir. İkincisi anne ve babaya iyilik etmektir. Üçüncüsü çocukların hayatının korunması ilkesidir. Dördüncüsü kötülüklerden özellikle zinadan uzak durmaktır.

Beşincisi insan hayatına saygı göstermektir. Altıncısı yetimlerin malına zarar vermemektir. Yedincisi ölçü ve tartı işlemlerinde adaleti gözetmektir. Sekizincisi konuşmalarda adaletli bir tavır takınmaktır. Dokuzuncusu Allah Teâlâ’ya verilen sözü eksiksiz yerine getirmektir. Onuncusu Allah Teâlâ’nın dosdoğru yoluna uymaktır.

Nitekim Hûd Suresi, 112. Ayet’inde buyurulur ki ;

“Senin yanında hak yola dönenlerle birlikte, sana buyurulduğu gibi dosdoğru ol! Siz de azıp sapmayın. Allah, yaptıklarınızı çok iyi görmektedir.”

Nitekim Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sas.) hadis-i şerifinde buyurur ki ;

“İbn Abbâs"ın naklettiğine göre, Hz. Ebû Bekir (ra), “Ey Allah"ın Resûlü, saçların ağarmış!” dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Beni, Hûd, Vâkıa, Mürselât, Nebe" ve Tekvîr sûreleri ihtiyarlattı. - Tirmizî, Tefsîru"l-Kur"ân, 56”

Öyleyse diyebiliriz ki İslâm’ın hayatın her alanında insanlara söyleyecek bir sözü vardır, bu yeni söylediğim bir ifade değildir, yeni söylemek istediğim ise bu meselenin en geniş penceresinin işte bu on hüküm etrafında toplanabileceğidir.

Dikkat ederseniz bu hükümlerin bir kısmı, kulların iktisadî amelleri çerçevesinde durmaktadır. O halde yolumuza; İslâm iktisadî esaslarını yani kulların iktisadî amellerine dair hükümleri, makāsıd düşüncesi ve on temel hüküm çerçevesinde aramakla devam edeceğiz.

Nitekim Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sas.) hadis-i şerifinde buyurur ki ;

“Mikdâm"dan (ra) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Kesinlikle hiç kimse kendi el emeğinden daha hayırlı bir yemek yememiştir...” - Buhârî, Büyû", 15”

Sözlerime son verirken Bartın'ın Amasra ilçesinde yaşanan hadisede hayatını kaybeden kardeşlerime ve büyüklerime Allah Teâlâ’dan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralı olarak kurtulan ve hâlen tedavisi süren kardeşlerime ve büyüklerime de Rabbimden şifa vermesini niyaz ederim.