Yemen hükümetine ait Safir petrol tankeri Hudeyde’nin kuzeyinde patlamaya hazır bir bomba gibi beklerken taraflar birbirlerini suçlamaya devam ediyor.

İran destekli Husiler, petrol tankerindeki sızıntının yol açabileceği çevre felaketinden Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonu sorumlu tutuyor.

Koalisyonun desteklediği Yemen hükümeti ise Husilerin tankerde bakım ve onarım yapılmasına izin vermediğini söylüyor.

Yaklaşık 44 yıl önce Japonya’da inşa edilen tanker Yemen açıklarında çürüyor.

Sorun şu ki 2015 yılından bu yana Husilerin kontrolünde olan tanker boş değil.

Tankerde 1 milyon varilden fazla ham petrol var.

Su sızıntılarının son olarak Safir’in motor dairesine kadar ulaştığı ve tankerin her an batabileceği ifade ediliyor.

Exxon Valdez isimli petrol tankeri 1989 yılında Alaska’da kayalıklara çarpmış ve tankerden denize sızan petrol büyük bir çevre felaketine yol açmıştı.

Yemen açıklarında beş yıldır çürümekte olan Safir’in batması halinde Alaska’dakinden dört kat büyük bir çevre felaketinin meydana gelebileceği belirtiliyor.

Ayrıca Hudeyde Limanı uzun süre kapalı kalabilir.

Tankerdeki ham petrolün denize boşalması halinde oluşacak kirlilik Aden Körfezi’ne ve Süveyş Kanalı’na kadar ulaşabilir.

Tonlarca balık telef olur ve balıkçılıkla geçinen on binlerce kişi olumsuz etkilenir.

İç savaş ortamında açlıkla ve salgın hastalıklarla boğuşan Yemen halkının yeni bir felakete tahammül edecek gücü yok.

Uzmanlar, tankerin batması ve içindeki ham petrolün denize boşalması halinde temizlik çalışmalarının yıllarca devam edeceğini ve Yemen sahillerinin yeniden eski haline dönebilmesi için en az 30 yıla ihtiyaç duyulacağını bildiriyor.

Yemen hükümeti ve Birleşmiş Milletler’in (BM) olası bir felaketi önlemek için bugüne kadar Husilere yaptığı tüm çağrılar sonuçsuz kaldı.

Husilere söylenen şu:

BM tankerde incelemelerde bulunmak üzere uzmanlar göndersin.

Gerekirse yeterli teknik donanıma sahip bir başka limana çekilsin.

Tankerin bakım ve onarımı yapılsın.

Yükü boşaltılsın.

Fakat Husiler tankeri ellerinden kaçırmamak, taşıdığı ham petrolün satışından gelir elde etmek ve sorunu daha başka konularda pazarlık kartı olarak kullanmak istedikleri için bu talepleri hep reddettiler.

Safir petrol tankeri konusu geçenlerde BM Güvenlik Konseyi’nde ele alındı ve Husilere BM uzmanlarının tankerde incelemede bulunmasına kayıtsız şartsız izin vermeleri çağrısı yapıldı.

Husilerin kendilerinden izinsiz olası bir müdahaleyi önlemek için sahilde aldıkları askeri tedbirlere ek olarak tankerin çevresine mayın döşedikleri öne sürülüyor.

Bakım ve onarım için ayrılan ödeneğe el koyan Husiler, 500 bin varil ham petrol parasını nakit ABD Doları olarak istiyor.

Fakat tek dertleri tankerdeki ham petrolü satıp parasını almak değil.

Sorunun çözümüne izin vermek için Hudeyde Limanı’ndaki hükümet güçlerinin çekilmesi ve Sana Havaalanı’nın açılması gibi başka talepleri de var.

İran uçaklarının ve gemilerinin Yemen’e rahatlıkla ulaşmasını ve böylece silah nakliyatının daha kolay yapılmasını istiyorlar.

Felaket ihtimaline rağmen uluslararası toplumun Husilerin şantajına oldukça hoşgörülü yaklaşması ise dikkat çekici.