“Sözde” gazeteci, özde CHP’nin medya trolü Sedef Kabaş, CHP yandaşı “sözde” bir TV’de Cumhurbaşkanlığı makamını aşağılayan ve hakaret eden hezeyanlarda bulundu…

Yanında oturan iki CHP yöneticisi ve millete “duayen gazeteci” diye yutturulan “sözde” başka bir gazeteci de itiraz etmeden dinledi. Yani bu hezeyanları sessiz kalarak desteklemiş oldular.

Programdan sonra “sözde” gazeteci “Cumhurbaşkanlığı makamına hakaretten” gözaltına alındı. Bu “sözde” gazeteci polis aracından inerken elleri arkadan kelepçelenmiş gibi sinsice bir görüntü verdi…

Kılıçdaroğlu’nun, “Türkiye’de gazeteciler tutuklanıyor. Gazetecilerin fikir özgürlüğü yok” iftiralarına malzeme verdi kurnazca…

Oysa objektif olan herkes biliyor ki, Türkiye’deki gazeteci özgürlüğü dünyanın hiçbir yerinde yoktur!

Dünyanın her ülkesinde cumhurbaşkanına hakaret suçtur…

 

ONLARDANSANIZ ÖZGÜR, DEĞİLSENİZ HAPİSTE OLMALISINIZ

“Onlardan” dediğim siyasi adlarıyla millet ittifakı yandaşıysanız “özgür” olmalısınız…

Cumhur ittifakından yana, İslami değerlere sahip, vatan ve millet sevdalısıysanız sizin yeriniz “hapishanedir”.

Her işte olduğu gibi gazetecilere bakışları da çifte standartçı. Kendilerinden olmayan gazetecilere “yandaş”, “trol”, “biatci” gibi aşağılık ifadelerle saldırırlar…

Kendi “sözde” gazetecilerineyse her şeyin serbest olmasını isterler. Meslektaşlarına hakaret etsinler, milleti aşağılasınlar, halkın dinine saldırsınlar, cumhurbaşkanına küfretsinler…

Utanmadan da bunları millete “gazeteci özgürlüğü” diye yutturmaya çalışıyorlar. Onları eleştirdiğinizde ise ellerindeki medya organları ve sosyal medya trolleri aracılığıyla “itibar” suikast ine hedef oluyorsunuz.

 

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SERBEST, KEMAL’İ ELEŞTİRMEK SUÇ

“Sözde” gazeteci Kabaş’ın Cumhurbaşkanlığı makamına hakaretlerine Kılıçdaroğlu ve Akşener’in nasıl bir tepki vereceğini merakla bekledim. Çünkü onlara söyleyecek iki çift sözüm vardı.

Kılıçdaroğlu, “… Deyim paylaştı diye gazeteciye gece yarısı baskını yaptırır…” diyerek “sözde” gazetecisinin hakaretine destek verdi. Peki ben seninle ilgili “bir türküden alıntı yaptığım” için sen neden mahkemeye koştun?

Akşener ondan geri kalır mı, “Şiirden hapse giren dünün mağdurlarının, atasözü söyleyenleri hapse atan mağrurlar haline geldiği günlerden geçiyoruz” diyerek hakarete “mağduriyet” kisvesi giydiriverdi.

Bir türküden örnek vererek Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiğim için hem kendisi hem de CHP beni mahkemeye verdi.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımıza “sözde cumhurbaşkanı” dediği için kendisini eleştiren bir yazı yazmıştım. Avukatı adeta “idamımı isteyen” bir şikayet dilekçesiyle mahkemeye koşmuştu.

Hani gazetecilere fikir özgürlüğü istiyordun.

Kendilerinden olmayanı cumhurbaşkanı, bakan, siyasetçi, bürokrat, gazeteci, sanatçı, aydın, bilim adamı, din adamı, iş adamı olarak görmeyen hastalıklı bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Cumhurbaşkanı kendilerinden olmadığı için “sözde cumhurbaşkanı” oluyor onlar için!

Kendilerinden olmayan cumhurbaşkanlarına rahat rahat küfretmek için CHP meclise bir de kanun teklifi sundu.

Bir sonraki tekliflerinin Allah’a, Kur’an’a, Peygamber’e (sav) hakareti serbest bırakan bir yasa teklifi olacağından şüpheniz olmasın!

CHP’nin özgürlük anlayışı gazeteci Ramazan’a “hapis”, “sözde” gazeteci Sedef’e “özgürlük” istemektir…