Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti’ye nazire yaparcasına Mısır’ın eli kanlı diktatörüne övgüler düzenlere kötü haberlerim var.

Sisi ve yandaşları için Mısır’da işler iyi gitmiyor.

AK Parti düştü düşecek, daha çok oy kaybedecek diye beklerlerken Türk halkının 1 Kasım’da attığı okkalı tokadın acısını Kahire’de suratlarında hissetmelerinden bahsetmiyorum.

Mısır halkının seçimleri boykot etmesi veya yağmur nedeniyle İskenderiye’nin sular altında kalması da darbeciler için o kadar önemli değil.

Rakamlarla oynayıp katılımı yüksek gösterirler.

Bir günah keçisi bulurlar.

Hiç yapamazlarsa en iyi bildikleri şeyi yaparlar ve Müslüman Kardeşler’i suçlarlar.

Nitekim öyle de yaptılar.

Müslüman Kardeşler üyesi 17 kişi rögarları tıkayarak İskenderiye’nin sular altında kalmasına neden oldukları iddiasıyla gözaltına alındı.

Süvevş’in bir bölümüne eklenen paralel kanalı adeta Akdeniz ile Kızıldeniz arasına yeni bir kanal açılmış gibi kamuoyuna pazarlayan Sisi, gövde gösterisiyle açılışını yaptığı ekin Süveyş Kanalı’nın yıllık gelirini ikiye katlayacağını söylemişti ama vaatlerin aksine kanal gelirleri geçen yıla oranla geriledi.

Darbe medyası bu skandalı da bir şekilde Mısır halkının gündeminden uzak tutabilir.

Fakat Rus yolcu uçağının Sina’da düşürülmesinin ardından yaşanan gelişmeler, yağlı urganı yavaş yavaş Sisi’nin boynuna geçiriyor.

Havayolu şirketleri, Şarm El Şeyh’e uçuşlarını birer birer durdururken turizm acenteleri de rezervasyonlarını iptal ettiriyor.

Çünkü artık kimse Mısır’a gitmek istemiyor.

Halen Mısır’da bulunan turistler de bir an önce ve sağ-salim ülkelerine dönmenin yollarını arıyorlar.

Turizm Mısır’ın en önemli gelir kaynaklarından biri.

Cunta yönetimi bu kaynağı tümüyle kaybetmek üzere.

Üstelik Mısır’dan kaçan Rus turistlerin alternatif olarak tercih ettikleri ülke Türkiye.

Önümüzdeki dönemde 100 bin Rus turistin Şarm El Şeyh’i ziyaret etmesi bekleniyordu.

Şimdi onların büyük bir bölümü paralarını Mısır’da değil Erdoğan’ın ülkesinde harcayacak.

Sisi, kahrolmasın da ne yapsın.

Bu arada Mısır turizmine darbe vuracak ilginç bir haber yansıdı medyaya.

İngiltere’de yayınlanan Daily Mail gazetesi, 189 yolcu taşıyan bir İngiliz uçağının, 23 Ağustos’ta Şarm El Şeyh Havaalanı yakınlarında yaklaşık bin feet yükseklikteyken füzeyle düşürülmekten pilotun uyanıklığı ve becerisi sayesinde son anda kurtulduğunu yazdı.

Independent’a konuşan Mısırlı yetkililer, füzenin askeri tatbikat sırasında atıldığını iddia etmişler.

İngiliz hükümeti ise, Sisi zora düşmesin ve Londra ziyareti olumsuz etkilenmesin diye bu olayı 2 ay boyunca gizlemiş.

Yani Cameron, Sisi’yi kurtarmak için vatandaşlarının can güvenliğini tehlikeye atmış.

Rus uçağının Sina’da düşürülmesinin ardından haberin Daily Mail’e sızdırıldığını ve gazetenin bu bilgiyi kamuoyuyla paylaşmakta kararlı olduğunu anlayınca da gelebilecek tepkileri önlemek amacıyla Şarm El Şeyh’e uçuşların durdurulduğunu açıklamış.

Mısır cuntası “Şarm El Şeyh’e gidiyorum” ve benzeri sloganlarla sosyal medyada kampanya başlatarak turizmdeki kan kaybını durdurmaya çalışsa da artık yararı yok.

Bu kez Sisi’yi ne Mısır medyası ne de İngilizler kurtarabilecek.

Abdülfettah El Sisi’nin elini attığı her işte başarısız olması darbeye destek veren ülkelerin endişelerini artırıyor.

Sisi’nin beceriksizliği nedeniyle korkuları her geçen gün büyüyen ülkelerin başında İsrail geliyor.

Jerusalem Post’un yazdığına göre İsrailli yetkililer, Sisi’nin arka arkaya yaptığı fahiş hataların Mısır rejimini tehdit ettiği, darbe liderinin teröre karşı başarısız olacağı ve oturduğu cumhurbaşkanlığı koltuğunda süresinin sonuna kadar kalamayacağı düşüncesinde.

Haberde, Sisi’nin ters sonuçlar doğuran hatalarında ısrar etmesinden İsraillilerin çok rahatsız olduğu ifade ediliyor.

Yaşanan gelişmeler ışığında bu tür haberleri okuyunca insanın aklına ister istemez şu soru takılıyor:

“Acaba Sisi’nin ipi mi çekiliyor?”