Bu yılın başlarında, bir Çin gözetleme balonunun ABD hava sahasında seyrettiği ve hassas askeri bölgelerin üzerinde gezindiği, sonunda da bir Amerikan savaş uçağı tarafından düşürüldüğü tespit edilmişti. Bu durum, ABD-Çin ilişkilerinin yeniden dibe vurmasıyla sonuçlanmış ve Blinken'in daha önceki Pekin ziyaretini rafa kaldırmasına neden olmuştu.

Çin lideri Xi Jinping ve ABD’li diplomat Blinken, bozulan ABD-Çin ilişkilerini düzeltmeye yönelik çok önemli bir adım olarak görülen görüşme için geçtiğimiz pazartesi günü Pekin'de bir araya geldi.

Blinken, beş yıllık süre zarfında Pekin'i ziyaret eden ilk ABD Dışişleri Bakanı olma özelliği taşıyor. ABD’li diplomatın üst düzey Çinli yetkililerle yaptığı görüşmeler, devam eden bu güvensizlik döneminde herhangi bir yumuşamanın sağlanıp sağlanamayacağı konusunda önemli bir gösterge olarak görülüyor.

Diplomasi ilerleme kaydetti

Pekin'deki devasa Büyük Halk Salonu'nda gerçekleşen toplantı, ABD tarafından halka duyurulmadan yaklaşık bir saat önce yapıldı. Görüşme yarım saat kadar sürdü.

Görüşmenin ilerleyen dakikalarında iki küresel gücün bir dizi sorun üzerinde giderek daha fazla anlaşmazlığa düştüğü kaydedildi. Anlaşmazlık konuları; Pekin'in Moskova ile yakın bağları ve Amerika'nın ileri teknolojilerin Çin'e satışını sınırlama çabalarına kadar uzanan bir dizi meseleden oluşuyor. ABD tarafının daha ihtiyatlı davrandığı ve ilişkilerin kopma riskini göz önünde bulundurduğu gelen kulisler arasında. Özellikle Çin’in Rusya ile ittifak konusunda izlediği sessizlik politikası da yine Amerikan yönetiminin göz önünde bulundurduğu bir başka husus olarak ön plana çıkıyor.

İhtiyatlı beklentiler

Çin hükümetinin uluslararası alanda yükselen nüfuzu ve ülke içinde giderek artan otoriter kontrolü, ABD'yi son yıllarda Çin iktidarıyla ilişkilerini nasıl yöneteceği konusunda farklı bir çerçeveye yönlendirdi.

Pekin'in tipik söylemini tekrarlayan Çinli diplomat Wang, iki taraf arasındaki ilişkilerin gerilemesinin "temel nedeni" olarak Washington'un Çin'i "yanlış algılamasını" gösterdi ve ABD'den Çin'in teknolojik gelişimini "bastırmayı" ve "Çin tehdidi" fikrini abartmayı bırakmasını istedi. Wang, "Çin-ABD ilişkilerinin inişe geçen sarmalını tersine çevirmeli, sağlıklı ve istikrarlı bir yola dönüşü teşvik etmeli ve yeni dönemde Çin ile ABD'nin birlikte var olabilmesi için doğru yolu ortaklaşa bulmalıyız" dedi.

Wang ayrıca, Tayvan'ın Çin'in "temel çıkarlarından" biri olduğunu ve bunun üzerinde "Uzlaşma veya geri adım atmaya yer olmadığını" yineledi.

ABD ile Çin arasındaki "derin farklılıkların" da görüşme sırasında kendini net olarak belli ettiği kaydediliyor.

Ziyareti küçümsediler

Bu arada, her iki taraf da görüşmelerin kendi kamuoyları üzerinde nasıl etki ettiğini araştırıyor.

Hem ABD hem de Çin kamuoyu, Blinken'in ziyaretinin büyük bir atılım olduğu fikrini küçümsüyor.

ABD'de, Çin'e ne kadar güçlü bir şekilde karşı çıkılacağı hararetli siyasi tartışma konusu haline gelirken bazı parlamenterler Biden yönetimini Pekin'le masaya oturmakla suçladı.

Çin ise Washington'u aktif olarak kendi gelişimini engellemeye çalışan taraf olarak görüyor ve ABD'nin kendisine karşı şahin retoriğini daha da yoğunlaştıracak bir seçim döngüsüne doğru ilerlediğini iddia ediyor.