Günümüzde tüketiciler tarafından giderek daha fazla tercih edilen tam buğday ekmeği ve kepekli ekmek, tam bir sağlık dostudur.

Çavdar unu, yulaf unu, arpa unu, mısır unu…

Müdahale edilmemiş, hepsi doğal…

Tabii ki bu toprakların genlerini taşıyan, Anadolu’ya özgü emsalsiz buğday unları…

Köy değirmenlerinde öğütülür ve hemen her aile kendi ihtiyacını bu doğal unlarla giderirdi. Sonra endüstri canavarı doğdu, sanayi patlaması yaşandı, göç dalgası oluştu…

Derken…

Kısa bir zaman önce “beyaz ekmek” tarafından pabucu dama atıldı.

Esmer olduğu için yüzüne bakılmayan ekmek, şimdilerde kral!

Tam buğday unu ve bu undan mamul ekmekler önce unutturuldu. Sonra lüks mekânlarda, beş yıldızlı otel restoranlarında satılmaya başlandı. Şimdi ise hemen her yerde bulmak mümkün.

Ancak!

Normal fiyatının iki hatta üç katı fiyata satılıyor artık.

Diğer taraftan ise ev hanımlarımızın kendi mutfaklarında yapmış oldukları hamur işlerinde tam buğday unu ve çavdar unu kullanımı tekrar artış gösterdi.

Tam buğday unu, sağlıklı yaşamayı tercih eden insanların kullanması gereken çok önemli bir besin kaynağı.

Sağlıklı beslenme uzmanları, lif ve posa yönünden çok zengin olan tam buğday ekmeğinin birçok rahatsızlığa da iyi geldiğini ifade ediyor.

Tam buğday unu nedir, nasıl oluşur?

Merak edenler için önce bu konuyu özetlemek isterim.

Tam buğday unu, ham maddesi olan buğdayın içerisinden hiçbir değeri ve proteini alınmadan, bir bütün olarak, ayrıştırmadan, içerisinde kepeği ile birlikte taş değirmende öğütülen una denir. B vitaminlerini, antioksidan E vitaminini, gerekli mineralleri, omega 3 ve 6 gibi doymamış yağ asitlerini doğal olarak bulunduran, lif oranı yüksek bir undur.

Tam buğday ununun hemen hepsi makbuldür. Ancak asırlık değirmenciler, makarnalık buğday diye tabir edilen sert buğdaydan elde edilirse daha lezzetli olduğuna dikkat çekiyor.

İyi güzel de…

Organik buğday bulmak gittikçe zorlaşıyor.

Ata tohumu, Anadolu’ya has buğday türleri her geçen gün bizden uzaklaşıyor.

Kısıtlı imkânlarla da olsa Erzurum ve Erzincan illerimizde doğal yöntemlerle tarımı yapılıyor. Ancak yeterli değil.

Tam buğday unu neden daha değerlidir?

Çünkü doğal undan imal ediliyor.
Eski taş değirmenlerde öğütülen organik buğday tanesi kabuk, endosperm (unlu kısım) ve embriyo kısımları ile birlikte inceltilerek un hâline getiriliyor. Bunlar birbirlerinden ayrılmadığı için taş değirmenlerden elde edilen unların kül miktarları yüksek ve renkleri esmer olmakta. Bu da undaki kaliteyi ve yararlılığı artırıyor.

Ancak!

Taş değirmenlerden elde edilen unların muhafazası daha güçtür. Eğer bu unlar oda sıcaklığında uzun süre (8-10 ay) bekletilirse acılaşma ve diğer olumsuz gelişmeler olmaktadır. Bu nedenle taş değirmen unları kısa sürede tüketilmelidir.

Tam buğday unu ülkemizde ciddi bir tüketici kitlesine ulaştı ulaşmasına ancak ekonomik sebeplerden dolayı henüz pek fazla yaygınlaşamadı. Ekonomik durumu iyi olan, sağlıklı beslenme bilincine sahip, geleneksel tatları kaybetmek istemeyen tüketiciler tarafından tüketiliyor.

Tam buğday ununu ve ekmeğini tekrar uygun maliyetlere üretebilirsek satın alması kolaylaşacaktır ve tüketimi artacaktır. Bu da toplum sağlığını direkt ilgilendiren bir konudur.

Tam buğday unu sağlık açısından çok önemli bir yere sahip.

Lif ve posa yönünden çok zengin olan tam buğday unu kepekli olduğu için bir çok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Örneğin sindirim bozukluğu yaşayanlar, kalp ve damar rahatsızlığı yaşayanlar, kolesterol sorunu olanlar ve diyet yapanlar, diyabet hastaları ve tokluk hissi verdiği için obeziteler için de ideal bir besin kaynağıdır.

Türk tüketicisi en kısa zamanda tekrar tam buğday unuyla tanışmalı ve bu tür ürünleri tüketmeli.

Ev hanımlarına tam buğday unundan kendi mutfaklarında yapacakları köy ekmeklerini çeşitlendirerek içerisine belirli miktarlarda ceviz, badem, kuru üzüm, ay çekirdeği, keten tohumu katarak değişik damak lezzetlerini de tatmalarını tavsiye ediyorum.