İnsan zaman zaman yaşamın anlamını bu anlam içerisinde kendi hayatının aldığı konumu sorgular. Bu sorgulamalar edindiği geçmişe, birikime, inanca göre şekil alır. Her sorgulama fiziksel ve ruhsal bir ihtiyaçtan zuhur eder.

Bir cevabı ve tatmini varsa mutludur, yoksa o durumda onulmaz bir tatmin arayışı içine girer. Arayışının yol haritası ahlakî bir zeminde ise diğer insanlar için faydalı, gayriahlaki bir zeminde ise diğer insanlara ve kendisine zararlıdır.

Son günlerde dünya gündemini ve özellikle Hıristiyan, Yahudi veya diğer inançlardaki yardımsever insanlar için zihin bulandıran bir rezalet yaşandığı haberi meşgul ediyor.

İngiliz hükümetinin katkıları ve halktan topladığı bağışlarla yılda yaklaşık 300 milyon sterlin (1 milyar 578 milyon TL) bütçe kullanan Oxfam’ın cinsel ilişki karşılığı yardım haberleri gündemden düşmeden bu sefer de ABD merkezli World Vision adlı hayır(!) kuruluşunun bazı çalışanlarının, Haiti’de 2010 yılındaki depremin ardından para ve yiyecek sağlama karşılığında depremzedelerle cinsel ilişkiye girdikleri tespit edildiği açıklandı.

Bu tarz yürek sızlatan, vicdan zorlayan haberler, olayların gerçekleşmesinden 8 yıl sonra ortaya çıkması bu aradaki yıllarda başka nelerin olabileceği ihtimali dahi akıllara zarar vermek için yeterli.

Yardıma ihtiyacı olan bir insana yapılan mezkûr muameleler yukarıda bahsetmeye çalıştığım referans kaynağıyla doğrudan ilgili bir boyuttur. Yani İslami referansla hareket eden yardım zihniyetinin hazzı doğrudan doğruya manevidir ve Allah’ın (cc) vaadi olan bir karşılıkla bürünmüştür. Zaten fiziksel ve manevi bir hazzı söz konusudur. Hem bedenleri hem ruhları tatmin oluyor. Bedenlerin tatmini ruhun verdiği gülümsemeyi görmesi, bir teşekkürü duyması, kardeşçe bir sarılmayı hissetmesiyle tamam oluyor.

İslami referansla hareket etmeyen, beklentileri tamamen dünyevi olan bu türden yardım kuruluşları, herhangi bir karşılığı olmayan bu çalışmaların maddi bir karşılık ve haz oluşturma arayışı içerisinde hayvani istekler ortaya koyarak maalesef tatmin olma yolunu seçmişler.

İnsanın hayvani yönünü bu türden bir araçla tatmin etmeye çalışması referans değerlerimizin bize kattıklarını da alenen ortaya koyar.

Türkiye’de onlarca yardım kuruluşu benzer yardımları organize ederek durumu Haiti’den daha kötü ve daha fazla ihtiyaç olan felaket bölgelerinde faaliyet gösterdiler ve gösteriyorlar. Yardım yaptıkları insanların yüzlerindeki gülümseme, mutluluk ve yardım yapanı gördüklerindeki karşılama her türlü insani ve hayvani duyguları tatmin etmeye yetiyor ve artıyor.

Yardım, infak mevzularının geçmişi çok ama çok daha eskilere dayanan İslam medeniyetinin baz aldığı referans değerler, yardım yapanın da kazandığı bir sistem üzerine Allah’ın sabit kıldığı çizgide yürütülmesi yine Müslümanlar için ayrı bir şükür vesilesini olduğunu göstermektedir…