Türkiye, daha önce eşi benzeri görülmemiş olağanüstü bir salgına karşı olağanüstü bir mücadele yürütüyor. Hem de dünyanınen süper, en güçlü, en zengin, en demokratik ülkelerinden daha iyi…

Batı ülkelerinde tanı ve tedavi için on binlerce dolar istenirken; Türkiye’de tanı kiti ve tedavi bedava. Batı ülkelerindeki gibi sokakta kalan, ölen insanımız da yok. Buna rağmen kendilerine “muhalefet” denen bir bela Korona virüsünden daha çok devletimizi ve milletimizi yoruyor, canımızı sıkıyor.

KURTULUŞ SAVAŞI’NDA CHP OLSAYDI SAVAŞI KAZANAMAZDIK

 

Muhalefetin milli birlik ve beraberlik konusunda sabıkası hayli kabarık. Ana muhalefet partisi,üç tane fazla belediye kazanmak için iki terör örgütünün iki siyasi ayağıyla seçim ittifakı yapıyor. Terör örgütlerini hem meşrulaştırıyor hem de güçlerini korumalarına yardım ediyor. En tehlikeliside terör örgütünü ve siyasi ayaklarını kendi seçmen kitlesi için meşrulaştırıyor.

Türkiye’nin başına musallat olan bu “muhalefet” belası, devletin ve milletin terör örgütlerine ve darbecilere karşı direnişini kırmak, moral motivasyonunu düşürmek için her şeyi yapıyor. İktidarı devirecek umuduyla terör örgütleriyle açıkça iş tutan bir “muhalefetimiz” var maalesef.

Bugün de Korona’dan çok insanımız ölsün, hükümet zorda kalsın, bize de iktidar yolu açılsın diye beyhude ve zavallıca bir bekleyiş içindeler.Dünyayla birlikte Türkiye’nin de karşı karşıya olduğu Korona salgını karşısında CHP’yi yönetenlerin sergiledikleri tavır ve yaptıkları açıklamalar akıl alır gibi değil. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir muhalefet partisi göremezsiniz.

Milletimiz Kurtuluş Savaşı mücadelesi verirken CHP kurulmuş olsaydı, kesinlikle dedelerimiz o savaşı kaybederdi.

MUHALEFET; TERÖR, FİTNE, FÜCUR, İHANET, PROVOKASYON MERKEZİ OLMUŞ

 

Devlet ve millet olarak koronadan daha çok muhalefetle mücadele ediyoruz desek abartmış olmayız. Devletin başlattığı dayanışma kampanyasına “zırnık yok” diyerek “muhalefet” eden zavallılar, FETÖ ve PKK’nın paralel devlet kalkışmasına benzer bir çıkış yaparak kendi belediyeleri üzerinden yardım toplamaya başladılar.

Devletten yasal izin almaya bile gerek görmeden oynadıkları “paralel devletçilik” oyunu FETÖ ve PKK’nın daha önceki denemeleri gibi kısa sürdü. Bir kez daha görüldü ki, “muhalefetin” işi gücü provokasyon, devleti yönetenlerin ve milletinmoralini bozmak.

Şu hayati nokta bir kez daha açıkça görülmüştür ki; Türkiye’deki “muhalefet”, Yunanistan’la savaşa girsek Yunanistan’ı, Suriye ile girsek Esed’i, Mısır ile girsek Sisi’yi, İsrail ile girsek İsrail’i tutar.

Milletimizin yarısı koronadan ölse başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partileri zil takıp oynayacak durumda. Bu kadar aşağılık bir zihniyetle yönetiliyorlar ve bu kadar alçaklar. Burada iş milletimize düşüyor…

Savaş, darbe, salgın hastalık, ekonomik kriz, yokluk, kıtlık, gibi kötü olaylar hepimizi olumsuz etkiler. Bari bu durumlarda gözlerini iktidar hırsı bürümüş partilerinizi dinlemeyin. Zor zamanda vatanımızın ve bayrağımızın yanında durun. Bunları kaybedersek iktidardan hangi partinin düştüğü, iktidara hangi partinin geldiğinin hiçbir önemi olmayacak. Bunu anlayamıyor musunuz?

Dünya, Türkiye’yi “Korona mücadelesinde” kıskanarak alkışlarken muhalefet partilerimizin Türkiye’yi eleştirmesi neden acaba?