Baş döndürücü yoğunluktaki bir haftayı daha geride bırakmış bulunuyoruz. Ancak ilk gününü idrak ettiğimiz bu haftanın da en az geride bıraktığımız kadar hareketli olacağını söylemek müneccimlik yeteneği gerektirmiyor. Herhangi bir İskandinav ülkesinde yıl boyu yaşanabilecek siyasi hareketlilik bizim ülkemizde sadece bir haftaya sıkışabiliyor. Tabiri caizse ‘’zipfile’’ modunda yaşıyoruz çoğu zaman ve gerçek o ki bu bizim tarihsel ve coğrafi kaderimiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 Latin Amerika ve 1 Afrika ülkesini kapsayan uzun seyahat dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamaların yankıları bu hafta da sürecek gibi. Cumhurbaşkanı’nın özellikle PYD-YPG konusunda ABD’yi saflarını belirlemeye davet etmesi, ilgili ülke yetkilileri tarafından ne şekilde değerlendirileceği ve nasıl bir karşılık bulacağı merak konusu. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın geçtiğimiz haftalarda Türkiye temasları esnasında PYD’nin terör örgütü olarak kabulü konusundaki ısrarlarımıza rağmen, bölgesel çıkarları nedeniyle bu PKK uzantısı örgütle çalışmaya devam edeceklerini gözlerimizin içine baka baka açıklayarak ülkemizden ayrılmıştı. Bunun üzerine yazdığım bir makalede Biden’ın bu tavrını, tıpkı Montrö anlaşması nedeniyle Esed rejimine silah taşıyan Rus savaş gemilerinin İstanbul Boğazından gözlerimizin önünde geçip gitmesine benzetmiştim. Bundan sonraki gelişmelerin ne şekilde seyredeceğini ise hep birlikte göreceğiz.

Başbakan Davutoğlu da haftayı inanılması güç bir efor sarf ederek son derece yoğun temaslarla geçirdi. Üç günlük Suudi Arabistan ziyareti ardından yurda dönmesiyle birlikte öncelikle Bakanlar Kurulunu topladı ve ardından partisinin yetkili organlarıyla bir araya geldi.Genişletilmiş İl Başkanları toplantısı sonrasında , Doğu ve Güney Doğu’da görev yapan mülki amirlerle bir çok bakan ve yüksek askeri yetkilinin buluştuğu önemli bir güvenlik ve çözüm zirvesi gerçekleştirdi. Suriye Donörleri toplantısı için günü birlik gittiği İngiltere’den Mardin’e geçip Kardeşlik Buluşmaları çerçevesinde 10 maddelik eylem planını açıkladı, Mardinlilerle birlikte Cuma namazı kılıp partisinin İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı ve Cumartesi günü erken saatlerde Kazakistan’a uçtu ve gece geç saatlerde yurda döndü. Gerçekten de kendisini geçen hafta takip etmekte güçlük çektik dersek abartmış olmayız. Sayın Başbakanın bu haftayı ise iç siyasi gündem ağırlıklı geçirmesi bekleniyor.

TBMM’de ise 10 günlük aradan sonra bütçe görüşmeleri takvimi hız kesmeden devam edecek. Bu hafta; Ulaştırma, Gümrük ve Ticaret,Enerji ve Tabi Kaynaklar,Çevre ve Şehircilik, Sağlık, Dışişleri,Milli Eğitim,Orman ve Su, Ekonomi ve Çalışma Bakanlıkları bütçeleri görüşülecek. Özellikle bakanların konuşmaları esnasında Mecliste hararetin artması bekleniyor.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın başkanlığında yeni adı Anayasa Mutabakat Komisyonu olarak belirlenen kurul ikinci toplantısını 10 Şubat Çarşamba günü gerçekleştirecek. İlk toplantısını geçtiğimiz hafta yapan komisyonda 24.Dönem uzlaşma komisyonu çalışmaları ve üzerinde uzlaşılan maddeler kitapçık olarak bastırılı tüm üyelere dağıtılmıştı. Komisyonun bu toplantılarının uzun bir süre daha gündemdeki yerini koruyacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Bu hafta ayrıca yine en çok konuşulacak konuların başında Suriye’den gelen yeni göç dalgası, terörle mücadele ve Suriye’deki gelişmeler olacak nasipse. Tıka basa dolu Ankara Ajandasında yer alan bazı önemli konuların başlıkları şimdilik bu şeklide.

Tüm Türkiye ve Dünya için öncekinden daha güzel bir hafta olması dileğiyle Ankara’dan selamlar ve en iyi dilekler…