Bir görüşün arkasında, tahmin edemeyeceğimiz kadar bileşen bulunabilir. Bir şeye doğru yönelirken ya da tanımlarken, o şey hakkında konuşurken, bizi konuşturacak duygu bağı ve bilgi birikimi vardır. Ağzımızdan çıkanlar bizi bağlar ve aynı zamanda karşımızdakini de etkiler. Bu sebeple, şu şöyle dediğimizde ve ona uygun davrandığımızda, bu bize bir sorumluluk yükler çünkü insanlar olarak bir birimizin sözlerinden etkileniriz. Bu bazen yüzeysel bir etkilenme olabileceği gibi derinden bir etkilenme de olabilir.

O zaman, ben ne konuşuyorsam onun sorumluluğunu da üstleniyorum demektir. Ne neye hazırlar?

Vaktiyle annesinin çocuklarına anlattığı kayınvalidesiyle yaşadığı sorunlar ve bunun yıllarca tekrar tekrar anlatılması halinde, kızı daha hiç tanımadığı kayınvalidesine karşı olumsuz bir algı geliştirip daha en baştan araya kalın duvarlar örebilir.

Yine bir annenin vaktiyle eşinden gördüğü ve halâ unutamadığı aşağılama, yok sayma, şiddet ve erkeklerin zorba olduğu, kadınları ezdiği yönündeki söylemleri, kızında daha tanımadığı eşine karşı olumsuz bir bakış açısı oluşturup güven zaafı yaşamasına sebep olabilir. Eşi kendisini aldatan kadın da, sanki bütün erkekler kendi eşi gibiymiş ve hiçbir erkeğe güvenilemezmiş gibi anlattıkça, o insanın zihninde bütün erkekler potansiyel suçlu gibi kodlanır.

Bu anlatılanlarda, 1. Olay tek taraflı dinlenmiştir. 2. Bazen olaylar o kadar farklı anlatılabilir ki, bir de bakıyorsunuz ki, anlatılanın tam tersi bir durum var. 3. Herkes sübjektif bir algıyla bakmış olabilir, olayın mutlaka dışarıdan tarafsız birisi tarafından değerlendirilmesi gerekir. 4. Herkes kendi tecrübesini anlatır. Sizin karşılaşacağınız şahıs ile anlatanın bu durumu yaşadığı kişi farklı. Birinin tutumu diğerini bağlamaz ve kimse bir başkası öyle davranmış diye kendisinin de aynı kefeye konmasından hoşlanmaz.

Dolayısı ile her insanla yaşanan tecrübe ayrıdır. O insana ne kadar değer verip saygı çerçevesinde davranırsak, çoğunlukla ona uygun geri dönüşler alırız. Bakışımızı nasıl temizleyelim?

Her insanın hata yapabileceği ve yanılabileceği gerçeğini göz önünde tutarak, aynı zamanda insanı devreden çıkarıp Allah’ın (c.c) bize verdiği mesaja odaklandığımızda, kendimize ait yanlışları gördüğümüz ve kendimize çeki düzen verdiğimiz olmuştur. Öyleyse, bir olayın iki cephesi vardır, iyilikte kötülükte kendine benzeyenleri çeker ve çoğaltır. Biz iyi düşünebilmek için, Allah’a (c.c) ait bir yaklaşımla bilgileri gözden geçirmeli ve bize düşeni yapmak konusunda dikkatli ve duyarlı olmalıyız.

– Geçmişten ders alıp arkaya atalım.

– Her olay insana pek çok şey öğretir, insanın değişebileceğine inanalım.

– Biz ne kadar doğru bir niyetle doğru bir dil kullanırsak, ilişkiler yeniden ve daha güzel yapılanabilir.

A’a (c.c) tövbe edeni biz de affetmeliyiz.

– Her insan hakkında hüsn-ü zan beslemek, Müslümanca bir yaklaşımdır ve önce insanın kendisine lâzımdır.

– Gönlümüz temiz olursa bakışımızda temiz olur. O zaman kim ne yapmışsa ve ne demişse, bu kendisine hesap ödetir. Bana temiz olmak ve temiz bakmak yakışır diyelim inşallah.