Gazetemiz hakikaten çok şenlikli. Herkes ayrı telden çalıyor ve nevi şahsına münhasır tiplemelerden oluşuyor. Her gün ayrı bir hikâye, her hafta ayrı bir kitap resmen. Favorim jöleli, bakımlı saçlarıyla Alamancı Selçuk abi olsa da bu yazının kahramanı o değil. Bu yazının bir kahramanı var mı emin değilim. Dikkat! Bu yazıda herkes mağlup olabilir…

Bizde ekmek mühimdir malumunuz üzere. Bizde dediğim bu toprakların insanlarından bahsediyorum. Şiirlere, türkülere bile konu olmuştur. Cahit Sıtkı Tarancı, sevgiliye “ekmek kadar mübarek” olduğunu söyler mesela. Ekmek deyip geçmemek lazım, ‘nan-ı aziz’ bu şakaya gelmez. İşte bu hikâye ekmeği şerefi bilen Emrah abinin ekmeğinin hikâyesi.

Emrah Koca görsel yönetmenimiz, muhteşem sayfaların mimarı. Emrah abi Bağcılar çocuğu, şekli yeter. Emrah abi olmasa gazete de olmaz diyebilirim. Her işe bakar. Yazıhanede ampul mü patladı Emrah abiye gelinir, o gün izin mi yapmak istiyoruz yine Emrah abiye geliriz. Emrah abi hem patron hem de tabiri caizse hizmetkârdır. Hepimiz severiz, ben dâhil. 11 yaşından beri çeşitli gazetelerde çalışmış, ocaktan yetişme olup evli ve bir çocuk babasıdır.

Buraya Emrah abiyi değil Emrah abinin ekmeğinin başına gelenleri anlatmak üzere toplanmış bulunmaktayız aslında. Emrah abi asla yemek yemez gazetede. Öyle iştahsız biri değil hayır. Sadece biraz değişik bir yemek anlayışı var. Margarine bayılır mesela. Hakan Albayrak’ın ısrarla “Margarini dışarıda bir ay bırakmışlar, üzerine sinek bile konmamış.” hikâyelerine rağmen canı pahasına margarin yer durur. Tabi boş boş değil. Yanında su bardağına konmuş dört şekerli açık bir çay ve bir tam ekmekle. Her gün Emrah abiyi mutfaktan bir tam ekmeğe sarılmış şekilde odasına giderken görebilirsiniz. Tek başına o ekmeği afiyetle ve hatta iddia ediyorum aşkla yer. Margarin olmasa da yer, her türlü yer.

Dün işte ne olduysa oldu. Ankara temsilcimiz Saim Tut, İstanbul yazıhanemize gelip darbe yaptığını bildirdi whatsapp grubumuzdan. Fotoğraflar eşliğinde bildiriler yayınladı durdu. Gerçekten korkunçtu, yazıhaneyi boş bırakmıştık ve resmen Ankara’nın zulmüne uğramıştık. Neyse. Saim abi kahvaltı niyetine Emrah abinin bilgisayarının yanında (Emrah abi en değerli eşyalarını burada saklar: sigarası, hançeri, ekmeği vesaire.) bulduğu ekmeği de yediğine dair bir mesaj attı gruba. Ne olduysa ondan sonra oldu zaten. Grupta bulunan grafikerlerimizden Kaya Temel “Abi sen ne yaptın ya! Adamın canını al, ekmeğini alma.” şeklinde tepkisini ortaya koyarken, ben “Emrah abinin ekmeği onun kırmızı çizgisidir. Çok yanlış yapmışsın Saim abi” demekle yetindim. Genel yayın yönetmenimiz Hakan Albayrak ise “Saim abi, hep arkanda durdum, ama bu sefer ben de ‘olmamış’ diyorum.” diyerek durumun vahametine dikkat çekti. Bu arada Ankara ekibinden Fatih Mutlu’nun ve seçimden hemen sonra zafere rağmen Konya’da baba evine sığınan Mor Çocuk’tan bu dehşetengiz olay karşısında suskun kalmalarını tarih itinayla bir köşesine yazmıştır eminim. Olaylar tüm hızıyla sürerken Erem Şentürk’ün “Kirazlı’dayım, bir şey isteyen var mı?” mesajı da takdire şayan olmakla beraber enteresandı doğrusu. Ekmeği hunharca yenen mağdur Bağcılarlı Emrah Koca’nın her zaman saygıyla yaklaştığı Saim Tut’a “Sen bittin Saim abi.” diyerek yazıhaneye uçarcasına gittiğini duyduk en son. Sonrasını takip etmekten açıkçası kaçındım. Ekmek bu, şakaya gelmez gelmez dedik. Hele Emrah abi, hiç şakaya gelmez!

———————————————————

Değerli vatandaşlarım, kıymetli Diriliş Postası gönüldaşları…

Diriliş Postası Yüksek Devrim

Komuta Konseyi 1 Nolu bildirsidir…

Gördüğümüz luzum ve bulduğumuz boşluk nedeniyle makus talihini yenmek üzere dinamik güçlerimiz bugün sabah saatlerinde gerçekleştirdiği başarılı bir darbeyle yönetime el koymuştur… Gelişmeler ve ayrıntılar için 2 Nolu bildiriyi bekleyiniz.

Devrimimizin ulu önderi ilk nutuğınu atarken…

2 nolu bildiridir;

Bundan böyle bayanlar etek tayyör ve tek renk baş örtüsü takacaklardır.

Erkek çalışanlara ceket mecburi olup üst ön ceplerinde görünür şekilde mendil takmayanların iş akdi fesh edilcektir..

3 nolu bildiridir;

Gördüğüm lüzum üzerine…

Kendime karşı gerçekleştirdiğim karşı bir darbeyle tüm yetkilerime son vermiş bulunuyorum.

Saim Tut