2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilememesi tepkilere sebep olmuş ve Kasım 2023’te CHP 38. olağanüstü kurultayını yapmak zorunda kalmıştı.
Cumhuriyet Halk Partili bazı isimlerle birlikte eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da şikayetçi olmuş ve 10 Şubat 2025 tarihinde de soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma kapsamında divan başkanı seçildiği halde tarafsız davranmayarak Özgür Özel lehine birtakım usulsüz işler içerisinde olan Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik gibi isimlerin de içerisinde olduğu 12 CHP’li yargılanıyor.
İsimlerden de belki soruşturma derinleştirerek ilave başkalarından da siyasi yasak alacaklar olacaktır ancak Türk siyasetini ilgilendiren; özel olarak da CHP’yi ilgilendiren en önemli konu burada mutlak butlan kararı çıkacak mı, çıkmayacak mı?
Ben mutlak butlan kararı çıkmasını bekliyordum. Nitekim bu yöndeki kanaatinde yazdım, katıldığım programlarda da ifade ettim.
Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimler kararın bir an önce çıkmasını beklerken CHP Genel Başkanı Özgür Özel daha önce mahkemenin erteleneceğini söylemişti ve CHP Genel Merkezi de mahkemenin ertelenmesinin kendi işlerine yarayacağını düşünüyordu.
Neden böyle düşünüyorlardı?
Öncelikle Kılıçdaroğlu’nun kendisine yönelik kamuoyu tarafından ya da bazı gazeteciler ve CHP’liler tarafından yapılan hakaretlere ve küfürlere daha fazla direnç göstermeyeceklerini düşünüyorlardı. Ancak bu bile Kemal Kılıçdaroğlu’nu yeterince tanımadıklarını gösteriyor. Kemal Kılıçdaroğlu hayatı boyunca bir poker oyuncusu gibi davranarak hamlelerini çok açık etmemiş, CHP Genel Başkanlığına giden yolda tüm süreçleri hesap ederek ilerlemiş ve o koltuğa oturmuştu. Dolayısıyla kuvvetle muhtemel Kılıçdaroğlu tüm süreçleri hesap etmiş, her hamle için de yol haritasını oluşturmuştur.
CHP yönetimi ya da onları temsilen Özgür Özel’in, memlekette bu kadar problem varken yolsuzluklarını CHP’li siyasetçilerin bile artık savunamadıkları İmamoğlu ile birlikte hareket etmesi en büyük dezavantajı gibi duruyor.
Nitekim Kılıçdaroğlu yakın bir geçmişte “Çalmadım, çırpmadım.’’ diyerek anlayanlara mesaj da vermişti.
CHP’de ne olur?
Özgür Özel ve yönetimi 8 Eylül tarihine dek diken üstünde olmaya devam edecek. Bugünkü mahkeme “mutlak butlan” kararı çıkmasını pekiştiren bir noktaya geldiğimizi gösteriyor.
Kılıçdaroğlu cephesi ise elini de artık açık ettiği için daha açık olarak “mutlak butlan” kararını savunacak; onun için de kamuoyu algısını pekiştirmeye çalışacaktır.
“Muhalefet cephesinde ne olur?” derseniz… Kemal Bey, CHP’nin başına gelse de Mansur Yavaş’ın CHP’den cumhurbaşkanı adaylığının zora girdiğini söyleyebiliriz. Neden? Zira, Kemal Bey ile birlikte hareket eden Mansur Bey hayatının hiçbir döneminde tam ve net tavır alamadığı gibi bu dönemde de kendisine her türlü imkânı sunan Kemal Bey’e karşı bir pozisyonu olan ekiple birlikte hareket etti. Kendisi “Elçiye zeval olmaz.’’ dese de Kemal Bey bu tavrını not etmiş olabilir. Zaten, Özgür Özel ekibi başından beri Mansur Bey’e karşı mesafeli idi.
CHP dışında kalan muhalefetin en önemli aktörü hâlâ İYİ Parti. Onlar önümüzdeki dönem cumhurbaşkanlığı seçimi için Mansur Bey’i desteklemeye yakın ve yatkınlar ama Mansur Bey o döneme kadar ilişkileri bozmadan sürdürebilecek mi? En önemli soru bu…