CHP 39. Kurultayını yaptı. Kurultayın asıl amacının, partinin yeni programını açıklamak, onu konuşturmak, tartıştırmak olduğu anlatılıyordu.

‘Şimdi iktidar zamanı’ sloganının içi program ile doldurulacak, CHP’nin, kadrolarının yanında, programıyla da iktidara hazır olduğu gösterilecekti.

Özgür Özel kurultay açış konuşmasında, bu yaptıklarının muhalefetteki son kurultayları olduğunu ilan etti, müjdeler verdi: “Bu salondan bir iktidar perspektifi, bir iktidar yürüyüşü ve CHP'nin iktidarı için ortaya koyacağı bir hükümet programı ortaya çıkacak.”

DÖRT BAŞLIK

CHP’nin 17 yıl sonra yenilenen parti programında dört temel başlık var.

1. Demokrasi, Yönetim ve Adalet: Aktif yurttaşlığa dayalı demokratik yönetim ve herkes için adalet.

2. Kalkınma ve Ekonomi: Üretim odaklı ve dönüştürücü bir anlayışla, tüm toplumun hep birlikte zenginleşmesine imkan verilmesi, eşitlikçi, adil, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kalkınma.

3. Sosyal Devlet: Herkes için haysiyetli bir yaşam, toplumsal eşitlik ve kapsayıcılık.

4. Dış Politika, Güvenlik ve Dirençlilik: Saygın, güvenli, dirençli ve kazanan Türkiye.

ASIL SÖYLENEN

Başlıkların devamını da okudum. Anladığımın özeti şu: Program, kağıt üzerinde ideal hedefleri alt alta dizmenin ev ödevi metni. Bir şey söyleyecekmiş gibi başlayıp, amacını i tam da anlatmayan, somuta inmekten özenle kaçınan, ortalama ifadeler…

Özetle, “her şey çok güzel olacak” denmeye çalışılıyor. Peki bu sonuçlara nasıl ulaşılacak? Bu sorunun cevapları yok.

Şöyle deniyor olabilir: “İktidarla mücadele ediyoruz. Program dersine yeterince çalışamadık. Siz ifadelerin tumturaklı oluşuna, paragrafların muntazamlığını bakın.”

Hatta şöylesi: “boş görünmesine aldırmayın. Günü geldiğinde, biz içini dolduracağız. Merak etmeyin. Bize güvenin.”

PEKİ NASIL?

CHP’nin yeni programında, Ekim 2024’de başlayan ve birçok darboğazdan geçmiş olan, en önemli gündemimiz ‘Terörsüz Türkiye’ yürüyüşüne dair öneriler de bulunmuyor. Parti kurultay öncesinde, İmralı’ya gidecek heyete üye vermeyerek, diğer yandan komisyondan ayrılmayacağını açıklayarak bu konuda kafa karışıklığı yaşadığını göstermişti.

Programdan cümleler okuyalım.

“Kürt sorununda kalıcı çözüm; yalnızca terörün sona ermesiyle değil, eşitlikçi, katılımcı, demokratik bir siyasi ve toplumsal düzenin kurulmasıyla sağlanacaktır.”

Peki nasıl? Cevabı yok.

“Farklı kimliklerin, inançların ve kültürlerin özgürce var olabildiği bir toplumsal yapı güçlendirilecektir.”

Peki nasıl? Cevabı yok.

“Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için güçlü bir bölgesel kalkınma programı hayata geçirilecektir.”

Peki nasıl? Cevabı yok.

Cevabı olmayan soruların olası cevaplarına dair ipuçları var mı? Onlar da yok.

OLMAYAN DIŞ POLİTİKA

CHP programında, dış politikaya dair de genel cümlelerin dışında hiçbir şey yok. Dünyanın dalgalandığı, bölgenin kaynadığı bir zaman aralığında, CHP dış politika dersini hiç çalışmamış. Bu konuda neler yazıldığını öğrenmek için gazeteleri tararken Cumhuriyet gazetesinden Mehmet Ali Güller’in 29 Kasım tarihli yazısına rastladım. Sözü ona bırakıyorum:

“CHP’nin dış politika programı hakkında uzun uzun yazabilmek ne yazık ki olası değil, çünkü neredeyse “CHP programının dış politikası yok”!

Dünya analizi, Türkiye’nin yeni dünyada nasıl konumlanması gerektiği, Türkiye’nin hangi tehditlerle karşı karşıya olduğu, bu tehditlere karşı nasıl ve hangi güçlerle işbirliği yaparak pozisyon alabileceği gibi konular, yok derecesinde ne acı ki.”

SONSÖZ

Yeni programdan, eski CHP profili çıkıyor. Anlıyoruz ki; CHP politikasızlığı politika edinmenin konforunu terk etmeyecek.