Sigaranın zararını bugün bilmeyen var mı? Kanser başta olmak üzere çok sayıda hastalığın kaynağı sigara değil mi?

Evet aynen öyle…

1920’li yıllarda ‘Her şey makbuldür’ anlayışının empoze edilmesi ile birlikte kadınlar da, erkekler kadar kötü alışkanlıklara sahip olma haklarının olduğu düşüncesi işlenmeye başlandı.  O dönemde de sigaranın zararları biliniyordu tabi ki. Ancak bu bilinç algılardan uzak tutuluyordu. Dolayısı ile o dönemde çıkan sigara reklamlarında, doktorlar, sporcular ve hatta bebekler yer alıyordu. İşte o zamanın reklam örneklerinden iki tanesi:

1.Reklam: -Beni azarlamadan önce belki bir sigara yaksan iyi olur anne. 2.Reklam: -Marlboro’nun keyfini çıkardın mı anne?

20’li yıllardaki değişime rağmen, sigaranın kadınlara pazarlanması kolay olmadı elbette. Reklamcılar, sararmış diş ve parmakların, nefes kesilmelerinin ve sabahları uyanınca tutan öksürük nöbetlerinin kadınca bir şey olabileceğine kadınları inandırmak durumundaydılar. Philip Morris şirketi, yeni sigaranın statü simgeleyen bir isme ihtiyaç duyduğunu düşündü. Marlboro’nun 1920’lerdeki reklamları, bu sigaranın ne kadar kadınsı olduğu yönündeki temalara dayanıyordu. Diğer sigaralarda bulunmayan filtrenin, itici ruj lekelerini gizlemesi için kırmızı bantla kaplanması, ‘Dudaklarınızı sigara kağıdından koruyan güzellik ucu’ olarak tanıtıldı. Reklamlarda ise ‘Mayıs kadar yumuşak’ sloganı kullanıldı. Sigara içen kadının ‘Özgür’  olduğu algılara enjekte edildi. Bugün ise kanserli hasta kadın oranı sayısındaki artış endişe verici boyutlarda.

Sigara üreticileri, erkeklere yönelik filtreli sigara üretilmesine sürekli karşı çıkmışlardı. Çünkü bu bir bakıma sigaranın zararlı olduğunu kabul etmekti. Yeni gelişen sağlık bilinciyle birlikte bu inattan vazgeçmek zorunda kaldılar. Daha sonra bu durumun kendileri için karlı olduğunu fark ettiler. Filtre hacmindeki tütün, filtreden pahalı olduğu için, filtreli sigaralar daha ucuza mal oluyordu. Ayrıca filtrenin dumanın sertliğini emmesi, daha düşük kalite tütün kullanılarak da aynı etkinin alınabileceği anlamına geliyordu. Sigara şirketleri bu durumdan karlı çıkmıştı.

Yıllar geçti ve kovboylar olarak karşımıza çıkan kişilerden bazıları, sigara bağlantılı akciğer kanseri ve kalp krizinden hayatlarını kaybetti. Sigara şirketleri için utanç kaynağı olan bu durumdan sonra kovboylar artık basında görünmez oldu.

Bunu niye anlattım biliyor musunuz? İnsan yenibir algı operasyonu ile karşı karşıya. ABD’de vatandaşların bütün yıl sabırsızlıkla bekleme algısına sokulduğu ve indirimli alışveriş adı altında tüm dünyaya yayılmaya çalışıldığı “Kara Cuma” (Black Friday) safsatası ile hem de…

Çünkü, insanlık için “Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür. Tüm insanlığın babası ve ilk peygamber Hz. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve yine o gün cennetten çıkarıldı.”

Alemlerin Rabbi olan Allah (cc) diyor ki; “Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.” (cum’a suresi / 9)

Şimdi ‘Kara Cuma’ projesi altında yatan zihniyetin insanlığı nereye sürüklemeye çalıştığını siz değerlendirin.  

Selam ve dua ile…