Yastığa kafayı koyup beş dakika içinde horlamaya başlayanlara saygımız sonsuz.
Onlar bir tür uyku Jedi’sı gibi, günün ağırlığını bedenlerinden süzüp geceyle barışan insanlar.
Ama bir de diğerleri var:
“Yastığa başımı koyuyorum, iki saat tavana bakıyorum” diyen kalabalık bir kitle.
Beyninde konferanslar düzenleyen, geçmişteki utanç verici anılara tur rehberi eşliğinde dönen, geleceğin olasılıklarını Excel tablosuna çeviren insanlar.
Uyuyamamak, sadece kahveden ya da geç yenen pizzadan ibaret değil.
Bazen sorun midenizde değil — zihninizde.
Kafanızdaki düşünceler, gece olunca sessizleşmiyor; aksine daha yüksek sesle konuşmaya başlıyor.
Ve uyku, işte tam o anda kaçıyor.
İşte bu noktada “uyku hijyeni” dediğimiz kavram devreye giriyor.
Evet, kulağa diş fırçalamak kadar basit geliyor olabilir.
Ama aslında oldukça kapsamlı:
Mavi ışık, geç yemek, düzensiz uyuma saatleri, uyanmadan önce alarmın sekiz defa ertelenmesi,
ve elbette o meşhur Netflix bölümü “bir sonrakine otomatik geçinceye kadar” ekran başında kalmak...
Uyku, doğuştan gelen bir yetenek gibi algılansa da, aslında öğrenilen ve geliştirilen bir düzen meselesidir.
İyi uyumak bir şans değil; bir alışkanlıklar zinciridir.
Ve bu zincirde zayıf bir halka varsa, uykunuz kolayca kaçar.
Örneğin:
Yatmadan önce ışıkları loşlaştırmak, ekrana veda etmek (evet, TikTok da dahil), hafif bir nefes egzersizi yapmak…
Basit gibi görünür ama beynin gece moduna geçmesini kolaylaştırır.
Çünkü beyniniz bir makine değil; bir ritim arar.
Ve o ritmi siz bozmazsanız, doğa aslında size yardım etmeye hazırdır.
Yatmadan önce e-posta cevaplamak, sosyal medyada kaybolmak, ya da “yatmadan önce bir bölüm daha” mantığıyla ekrana gömülmek…
Hepsi modern çağın uykusuzluk reçetesine yazılmış maddeler.
Bu yazı, uykuya “uykucu şapşallık” değil, ciddi bir ihtiyaç ve hatta bir sanat olarak bakmaya çağırıyor.
Çünkü iyi uyumak, sadece dinlenmek değil; bedenin kendini yenilemesi, zihnin toparlanması, duyguların dengelenmesidir.
Ve uyku eksikse, hayatta hiçbir şey tam değildir.
Yani:
Yatmadan önce telefonu bırak.
Loş bir ışık yak.
Biraz sessizlik, biraz derin nefes.
Çünkü beyin bazen sadece “uyuyabilirsin” iznini duymak ister.
Unutma:
Uyumak bir ihtiyaç değil, bir ustalıktır.
Ve o ustalık, iyi alışkanlıklarla başlar.