Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesi 1. Fıkrasında belirtildiği üzere ‘boşanma sonrası yoksulluğa düşecek olan eş daha az ya da eşit kusurlu olmak kaydı ile, daha fazla kusurlu olan taraftan yoksulluk nafakası talep edebilir.’ Şeklinde ifade edilmiştir.

Yargıtay yerleşik içtihatlarında belirttiği üzere; ulaşım, kültür, yeme içme, gibi bireyin maddi yaşantısını sürdürebilmek için gerekli olan temel ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede geliri olmayan kişileri yoksul olarak değerlendirmiştir.

Bireylerin sosyo-ekonomik durumları kişinin yoksulluğa düşmeyeceğini belirleyen faktördür. Bu minvalde bireyin asgari ücretle çalışıyor olması, yaşlılık, yetim, dul aylığı vb. gibi ücret alıyor olmasını Yargıtay, yoksulluğun ortadan kalkmayacağı şeklinde değerlendirmiştir.

Yoksulluk Nafakası Hangi Koşullarda Arttırılır, Hangi Koşullarda Azaltılır Ya Da Kaldırılabilir

Türk Medeni Kanunu’nun 176. Maddesi’nde açıkça belirtildiği üzere; “Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. ‘İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. ‘Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. ’Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” Şeklindedir.

Hakim Nafaka miktarının Tefe/ Tüfe, altın fiyat endeksleri, döviz artış kuru vb. gibi sebeplere dayanarak arttırılacağını, vermiş olduğu kararda belirtmek şartı ile sonraki yıllarda ödenecek olan nafaka miktarındaki artışı da belirlemiş olacaktır.

Yukarıda TMK 176/4’de belirtildiği üzere tarafların ekonomik durumlarının değişmesi halinde hakim iradin (gelirin) arttırılmasına ya da azaltılmasına karar verebilir. Tarafların ekonomik durumunda olağan dışı bir değişim olmadığı takdirde ÜFE oranı dikkate alınarak yoksulluk nafakasında artırım yapılmalı ve nafaka miktarı arasındaki denge bozulmamalıdır.

Yine Türk Medeni Kanunu’nun 176. Maddesi 3. Fıkrasında belirtildiği üzere taraflardan birinin yeniden evlenmesi veya bir tarafın ölümü halinde Yoksulluk Nafakası kendiliğinden kalkmaktadır. Alacaklı tarafın fiilen evli olmadığı halde evliymiş gibi hayat sürmesi veya haysiyetsiz hayat sürmesi halinde, mahkeme kararıyla yoksulluk nafakası ortadan kalkacaktır. Yoksulluk nafakası alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalkması halinde ise yine mahkeme kararıyla yoksulluk nafakası kaldırılabilecektir.