“Tek tip kıyafet” uygulamasının olduğu birçok ülke var aslında. Farklı uzmanların ve sosyologların bu uygulamanın gerekliliği hakkında farklı görüşlere sahip olduğunu biliyoruz. Örneğin, İngiltere’de zengin ile yoksul arasındaki ayrımı kaldırmak için 19. yüzyılda tek tip kıyafet zorunluluğu getirilmiş. Bu uygulama Almanya, İsveç ve birçok ülkede de mevcut.

Ama Guantanamo ve birkaç hapishane dışında hiçbir ülkede sanık veya şüpheliler için bu uygulama söz konusu değil. Tek tip kıyafet uygulamasının olduğu ülkelerde bu zorunluluk sadece mahkûmlar için uygulanır.  

Çünkü, bir kişiye tek tip kıyafet giymesini zorunlu kılmak; aslında bir ceza vermektir. Ceza ise sanık veya şüpheliye verilmez. Bir kişiye ceza verebilmeniz için o kişi hakkında en azından birinci derece mahkemesinde yargılamasını bitirmeniz ve kişi hakkında hüküm vermeniz gerekir.

Sanık veya şüpheli bir kişinin sıfatından da anlaşılacağı üzere yargılaması bitmemiştir. Tabiri caizse adamı hâlâ yargılamamışsınız demektir. Tek tip kıyafeti birine zorunlu kılmak bir ceza ise ve ceza da ancak hükmü verilmiş biri için söz konusu olabiliyorsa; mahkûm olmayan sanık veya şüpheli kişi için tek tip kıyafet uygulamasının olması hukuksuz ve insan haklarına aykırı bir durum teşkil eder.

Yargılama bitmeden sanık veya şüpheliyi infaz etmek adalete muhalefet olur. Mâlumdur ki hem modern hukukta, hem şeriatta hem de bizim hukukumuzda yargısız infaz yasaktır! Câiz değildir!

Böyle bir uygulamanın fiiliyata geçmesi halinde, at izinin it izine karıştığı bir dönemi göz önüne alırsak; bu kıyafetleri giyen mâsum insan sayısının da az olmayacağı âşikar. Sonradan beraat edecek birçok kişiye terörist kıyafetleri giydirilmesinin o kişi üzerinde nasıl bir etki bırakacağını biraz empati yaparak tefekkür edebiliriz.

Guantanamo’da tek tip kıyafetin sanıklar için de uygulanması bizim için hiçbir şey ifade etmez. Uluslararası insan hakları örgütleri de böyle bir uygulamanın kabul edilemez olduğunu birçok raporunda belirtmiş. Dolayısıyla su-i misal olan bu hapishanelerin uygulamaları da menfi uygulamalardır. Bunları taklit etmekte de hiçbir hikmetten söz edilemez.

Peki, duruşmaya getirilen FETÖ sanıklarının kötü niyetli veya mesaj içerikli giyimleri için çözümü nasıl sağlayacağız? Bu sorunun cevabının da çok zor olduğunu sanmıyorum. Duruşmaya getirilmeden önce sanıkların mesaj içerikli veya kötü niyetli kıyafet giymeleri önlenebilir. Kanun bu hakkı Hâkim’e çok açık bir şekilde vermiştir. Duruşmanın intizamı ve salahiyeti için böyle bir yetkiyi kullanabilir.

Eminim ki FETÖ’cüler bu tek tip kıyafet mevzusunun uygulamaya geçmesini dört gözle bekliyorlardır. Evrensel hukuk kurallarına ve insan haklarına ihtilaf edildiği gerekçesiyle uluslararası mahkemelerde devleti ve hükümeti zor duruma sokmak için ellerine büyük bir koz daha geçmiş olacak…