Hayat, karışık, hareketli, dinamiktir.

Coğrafya ise kaderdir…

Kadim coğrafyamız; hayatın, tarihin, medeniyetlerin kesiştiği yerdir…

Peygamberlerin , resul ve nebilerin tamamına yakının gönderildiği topraklarda hiç bir zaman küfrün entrika ve fitneleri bir an olsun kesilmedi…

Mezopotamya, Şam Diyarı ve Son Karakol Anadolu….

Tarihin her döneminde küfür ve imanın amansız mücadelesine tanıklık etmiş etmeye devam etmekte…

Tarihin kenarındayız…

Bundan yıllar sonra kitaplarda anlatılacak olayların notunu düşüyoruz…

Sonun başlangıcı, Başlangıcın sonu ; Anadolu…

Kazanların, tarihin ilk çağlarından beri kızgın tutulduğu topraklar…

Sular yine hep kanlı akıyor…

Yine kan, yine acı, yine gözyaşı…

Ortadoğu’yu bir kan okyanusuna çevirdiler….

Alem-i islam cayır cayır…

Patlamaya hazır bir 3. Dünya savaşı ile yüzyüzeyiz…

Tesbihin imamesi ile son tanesi gibi… Hem uzak , Hem de çok yakın…

Muhammedi yiğitlerin şamarını yiyenler, bu topraklarda aldıkları darbeleri hiçbir zaman unutmadılar…

Onlar biliyor ki yüreğimizden inen derin bir ah var, biz artarak biz çoğalarak geleceğiz, Ahmed’ler, Mehmed’ler, İsmail’ler Muhammed’ler ile, dirilişimizin mührünü vuracağız sinesine küfrün, çoğunluğun değil sadıkların kazanacağı bir diriliş bu , önce Allah’ın sonra bizimdir diyeceğiz, ezelden ahitlerle, sadık olan yiğitlerle Osman’ıyla, Musa’sıyla …

Kudüs’te bizimdir diyeceğiz, tıpkı Şam, Kahire, Ankara, Diyarbekir ve Aziz İstanbul gibi..

Ve…

Gözler yeniden Anadolu’ya çevrildiğinde …

Tıpkı 5000 yıl öncesi günlerindeki gibi, köpük köpük kabaracağız…

Belliki muhteşem bir doğumun ve dirilişin sancıları bu…

Kader sanki elinde bir elek… ‘Müslüman’ları eledikçe eliyor…

Sayı değil kalite… Kemiyet değil keyfiyyet diyor kader…

Onlar kazanan biz olacağız diyorlar , biz ise kazanan daima ALLAH’tır diyoruz, Onlar hainlik diyor, onlar zulüm diyor biz ise Allah diyoruz biz ise Allah diyoruz,

ALLAH Azze ve Celle…