Bazı ailevi sağlık sebeplerinden kaynaklı olarak bir ayı aşan bir zamandır yazılarıma ara vermek zorunda kaldım. Aynı süre zarfında Hakan Albayrak kardeşimle Diriliş Postası’nın yollarının ayrılması meselesini yaşadık. Pek tabiidir ki Hakan kardeşimle birlikte yola çıkan pek çok arkadaşımın da bir karar vermesi gerekti.
Acizane ben de kıymetli dostum ve kardeşim Hakan Albayrak’ın daveti ile Mayıs ayının başından bu yana Diriliş Postası’nda yazıyordum. Bu süreç yaşanırken kendisi ile telefonda görüştüm ve bu konu ile ilgili de konuşma fırsatım oldu. Kendisi “Ağabey, Diriliş Postası bizim gazetemiz. Kalanlar da, gazete yönetimi de hem arkadaşlarımız hem kardeşlerimiz. Lütfen yazmayı bırakmayın, elindin geleni esirgemeyin” sözlerine ilave olarak burada yazmama gerek olmayan birkaç şey ifade etti.
Kendi meselelerimi hal yoluna koyduktan sonra gazete yönetimindeki kardeşlerimizle, dostlarımızla görüşerek istişare imkânım oldu. Rabbim nasip ettiği müddetçe bir şeyler yapabilmenin çabasını hep birlikte sarf etmeye devam edeceğiz.
Haftada bir yazmanın olumsuz yanlarından birisi olması hasebiyle Hakan Albayrak yönetiminde yayın hayatına başlayan “Müstakil Gazete”yi ancak bugün tebrik ederek başarılar dileyebiliyorum. Elimizden gelebilecek her hususta yanlarında olduğumu (zaten ayrı-gayrımız da yok) bir kez de ben buradan tekrar etme gereği duydum.
Teknolojinin ilerlediği ve çok şeyin değiştiği günümüzde Matbuat (bilmeyenler için izahat: Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü) zannedildiğinden de önemli.
İbret-i âlem için her alanda olduğu gibi bu alanda da bizler bir diğerimize sahip çıktığımız müddetçe doğru şeyi yapmış oluruz. Tam tersi söz konusu olduğunda, yani birbirimizle uğraştıkça güçten düşer, zayıflar ve aleni bir hedef haline geliriz. Ve de kimse dikkate almaz.
Hem bu dünyada hem de sonsuzluk âleminde kaybedenlerden olmamak için kendi aramızda sebepsiz didişmelere de fırsat vermemeliyiz.
Önemli ve tercih edilen, her güzel şeyi kendimiz için istemek midir? Elbette ki hayır… Öyle olsaydı “Kendiniz için istediğiniz şeyi Müslüman kardeşiniz için istemedikçe kâmil iman etmiş olmazsınız” der miydi Yüce Peygamber (sav)?
Bir kere de ben yazarak tekrar etmek istiyorum: “Birbirimizi sevmek, kendimiz için istediğimizi Müslüman kardeşimiz için de istemez mecburiyetindeyiz”…
Kenetlenerek tam bir dayanışmayla birbirimize Rabbimizin gösterdiği şekilde sımsıkı sarılmak durumundayız. Gereksiz tefrikaya düştüğümüzde gücümüzün azalacağını zaten biliyoruz.
Basın yayın alanında aynı gayeye matuf, müspet olarak nitelendirebileceğimiz bir elin parmaklarını bulmayan bir sayıya sahibiz. Acizane bu sayının kat be kat artması taraftarıyım. Rabbim Diriliş Postası ve Müstakil Gazete gibi gazetelerimizin sayısını ve verimini artırsın, yayınlarını bereketli kılsın. Yurdun dört bir köşesinde yerel anlamda faaliyet gösteren isimsiz kahramanlara da güç ve kuvvet versin. Pek çok konuda sıkıntıda olan yayın organlarımıza da bol okurlar, verimli yayın hayatı dilerim.
Gönlünüzden güzellikler eksik olmasın, dostça ve sevgi ile kalın.