Türkiye, bugün 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 19. yılında kaybettiklerini anıyor… Aradan 19 yıl geçti ama o acıyı bir gün bile unutmadık. Felaket görüntüleri hafızalarda tazeliğini hala koruyor.
7.4 büyüklüğündeki yok edici felaket, bundan tam 19 yıl önce, 17 Ağustos sabahının ilk saatlerinde uykularında yakaladı on binlerce insanı… Saatler 03:02’yi gösterdiğinde başlayan deprem, 45 saniye içerisinde Marmara Bölgesi’nde çok büyük bir yıkıma yol açtı.
Depremin merkez üssü Gölcük başta olmak üzere İzmit, Adapazarı ve İstanbul’da binlerce ev ve iş yeri yerle bir oldu. O gece Marmara, beton yığınları altında kalan binlerce kişinin yardım çığlıklarını dinledi. Türkiye acıya büründü.
Deprem nedeniyle birçok yerde elektrik ve telefon hatları hasar gördü, iletişim kesildi. Gölcük tamamen karanlığa gömüldü. Canlarını kurtaranlar sokaklara döküldü, enkaz altında kalan yakınlarına ulaşmaya çabaladı.
Enkaz altında kalan ve ‘imdat’ çığlıkları atanların yardımına, depremin ilk şokunu atlatan vatandaşlar yetişti. Enkaz kazıldıkça cansız bedenler çıktı, hastaneler yaralılarla doldu. Deprem yüzünden İstanbul-Adapazarı TEM otoyolu ve İstanbul-Ankara tren yolu kullanılamaz hale geldi.
Türkiye’nin en büyük rafinerisi TÜPRAŞ’taki yangın tam 5 gün sonra söndürülebilecekti… Deprem tüm dünyada büyük yankı uyandırmış, birçok ülkeden ve uluslararası kuruluşlardan çeşitli yardımlar gönderilmişti. Yine farklı ülkelerden 1500’ün üzerinde gönüllü, arama-kurtarma çalışmalarına destek olmuştu.
Resmi raporlara göre depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı. Resmi olmayan rakamlara göre ise can kaybının 50 bine yakın olduğu öne sürüldü.
Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak; kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterildi.
Depremden sonra tüm Türkiye’de geçerli olmak üzere deprem yönetmeliği çıkarıldı, zorunlu deprem sigortası gibi birtakım düzenlemelere gidildi.
Türkiye tarihinin en ağır hasarlarından birine neden olan depremde 285 bin 211 ev ile 42 bin 902 iş yeri kullanılamaz hale geldi.
Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilendi. Bu nedenle, Türkiye’nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biri oldu.
Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Türkiye Alp-Himalaya dağ kuşağının bir parçası olarak dünyanın en aktif depremselliğe sahip bölgelerinden biridir.
Olmasını kimsenin istemediği yeni bir depreme ne kadar hazır olduğumuzu da sormak ve sorgulamak gerekir.
17 Ağustos depremini unutmayacağız. Milletçe tüm şehitlerimizi yad ediyor, Allah bir daha böyle bir felaketi milletimize göstermesin diyorum.
Selam ve dua ile…