Türkiye’de “Terörsüz Türkiye” süreci sorunsuz ilerliyor. TBMM’de kurulan komisyon çalışmalarına başladı. Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun ilk üç toplantısında kararların oy birliğiyle alınması olumlu ilerleyişe katkı sundu. Ancak ilerleyen süreçte CHP’nin çıkaracağı sorunlar konusunda hala endişeli olduğumu belirtmek istiyorum.

Türkiye ve Kandil cephesinde sorun görünmüyor ama Suriye cephesi için aynı şeyleri söylemek mümkün değil.

10 Mart’ta Şam’a geden YPG/SDG’nin başındaki Mazlum Abdi, Cumhurbaşkanı Şara ile 8 maddelik bir anlaşma imzalamıştı. Ancak aradan geçen altı aya rağmen YPG/SDG bu anlaşmada belirtilen şartlara uymayı bırakın bu anlaşmayı sabote eden adımlar atıyor.

YPG/SGD, 8 Ağustos’ta Haseke’de düzenlediği “Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenleri Ortak Tutum Konferansına” terörist İsrail’in Suveyda’da maşalığını yapan Dürzi ayrılıkçı El Hicri ve Nusayri ayrılıkçıların temsilcilerini de davet etti.

Telekonferansla toplantıya bağlanan Dürzi ve Nusayri temsilcilerin Suriye’nin toprak ve merkezi yönetim bütünlüğünü tehdit eden konuşmaları Türkiye ve Suriye’de bardağı taşırdı. Suriye hükümeti, YPG/SDG ile Paris’te yapacağı görüşmelere katılmayacağını açıklayarak restini çekti.

Suriye hükümeti, YPG/SDG’nin bu girişiminin tek devlet, tek hükümet ve tek ordu hedefini sabote etmeye yönelik bir girişim olduğunu, bu yönde atılacak tüm adımları reddettikleri açıkladı.

Suriye hükümeti, YPG/SDG’nin bu adımlarını “Suriye’yi bölmeyi amaçlayan” girişimler olarak görüyor.

“Suriye hükümeti, bu konferansın devam eden müzakere çabalarına bir darbe vurduğunu teyit etmektedir. Bu doğrultuda, Paris’te planlanan hiçbir toplantıya katılmayacak ve eski rejim dönemini herhangi bir isim veya kisve altında yeniden canlandırmaya çalışan hiçbir tarafla müzakere masasına oturmayacaktır.” açıklamasıyla SDG’nin ateşle oynadığı uyarısında bulundu.

Suveyda’da Dürzileri kışkırtıp Suriye’den koparmaya çalışan terörist İsrail aynı oyunu Kuzeydoğu Suriye’de YPG/SDG’yi kışkırtarak yapmaya çalışıyor. ABD’ye hizmet eden Mazlum Abdi ile Fransa’ya hizmet eden İlham Ahmed unutmasın ki, İsrail’e güvenip yola çıkanların sonu Haseke’de gömülmek olacaktır.

Kimsenin Kürt halkının kaderiyle oynamaya hakkı yok. PKK terör örgütünü kuran Öcalan, PKK’ya bağlılığını ilan eden YPG’nin de silah bırakması emrini verdi. İsrail ve ABD’ye sırtını yaslayan, PKK içinde Öcalan’a karşı paralel bir liderlik inşa eden Mazlum Abdi yanlış yerlere güveniyor. Kürt halkını kırk yıldır ABD ve İsrail’in bölgedeki “pis” işlerine taşeron yapanlar, yakalanan barış ve huzur havasını bozmaya çalışıyorlar ama bunu başaramayacaklar.

Kürt halkının bir kırk yıl daha İsrail ve ABD emellerine hizmet etmeye mecali kalmadı. Elli dolar maaşla ABD için Suriye’deki petrol kuyularının başında nöbet tutan Kürt çocuklarının özgürlüğünü, bölgenin barışını, halkların ve bölge ülkelerinin kardeşliğini sabote etmek isteyen İlham Ahmed ve Mazlum Abdi’ye gereken cevabın silahla verileceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Türkiye, yakaladığı barış, birlik, beraberlik, kardeşlik ikliminin Suriye’deki İsrail maşaları tarafından zehirlenmesine göz yummaz ve izin vermez.

Türkiye, bunu yapmak isteyen İlham Ahmed, Mazlum Abdi, YPG/SDG, ABD ve İsrail’e bunun bedelini ödetir. Türkiye bu bedeli ödetecek güce de iradeye de sahiptir.

Suriye’de doğup, büyüyüp Türkiye’nin başına bela olan terör örgütünü doğduğu topraklarda gömmenin zamanı geldi. Buna artık İsrail de ABD de engel olamaz!.