Astana ile Atletico Madrid diğer karşılaşmalara göre daha erken başladı. Bu karşılaşmada çıkan beraberlik Aslan’ın işini zora soktu. Benfica, Galatasaray maçına final maçıymış gibi çıktı. İlk yarı Galatasaray’ın kalesi baskı gördü. Benfica oynadı, Galatasaray izledi. İkinci yarı ise sahada gerçek bir Galatasaray vardı. Son maçlarda Galatasaray sürekli aynı oyununu sergiliyor, ilk yarı oynamıyor ikinci yarı vitesi yükseltiyor. Savunma oturdu demiştik ama belli ki hâlâ sıkıntılar var. Nitekim oturmuş bir savunma Benfica takımına bu kadar basit pozisyonlar vermemeliydi.

Tipik bir deplasman takımı oyunu sergiledi sarı-kırmızlı ekip, belki de bu yüzden kazanamadı. Eğer ev sahibiymiş gibi oynasaydı rahatlıkla kazanırdı. Savunma hücuma fazla destek veremedi, orta saha adeta dağılmıştı. Sabri’nin ilk 11’de başlaması yanlıştı, hemen hiç etkili olamadı. Sadece bu maçta değil diğer maçlarda da Sabri’nin oynadığı zamanlar etkisini göremiyorum, sarı-kırmızılı ekip bütün karşılaşmalara adeta 10 kişi başlıyor.

Gelelim Yasin’e… Aslında çok iyi ve diri bir oyuncu Yasin, teke tekte rakibini kolayca geçebiliyor. Çok seri ve hızlı, ama Yasin’in Galatasaray’a geldiği günden beri dikkatimi çeken bir tarafı var; bu kadar yetenekli bir oyuncunun son vuruşları düzgün ve isabetli olmalı. Galatasaray forması altında önemli ve güzel golleri var, gollerinden hariç kaçırdığı pozisyonlar göz önüne geliyor yetenekli oyuncunun. Genç bir arkadaşımız Yasin, çok çalışarak kendini daha da geliştirebilir, geliştirmeli. Umudum Yasin’in Türkiye’nin bir diğer Arda’sı olması, inşaallah bunu başarır.

Sırp hakem Milorad Mazic, samimi olarak ve taraf tutmayarak söylüyorum; şeker dağıtır gibi kart dağıttı. En ufak hatalarda bile doğrudan kartını çıkardı. Hem Galatasaray cephesi sıkıntıya girdi, hem de Benfica cephesi. Benfica’yı 10 kişi bıraktı, sarı-kırmızılı ekipte ise oyuncuları cezalı duruma düşürdü. Yönettiği maçı açıkçası hiç beğenmedim. İki takım içinde pek çok yanlış düdük çaldı. Şampiyonlar Ligi gibi kulüpler bazında Avrupa’nın en prestijli turnuvasında daha başarılı hakemlerin görevlendirilmeleri gerekiyor.

Sarı-kırmızılı ekip iki önemli maça daha çıkacak. Benfica maçındaki hataları unutmayıp ders çıkararak, her iki maça da sıkı hazırlanması gerekiyor Aslan’ın. Aksi halde, sarı-kırmızılıların bu sene de Şampiyonlar Ligi serüveni erkenden biter gider. Bir dahaki seneye tekrar katılır veya katılamaz, aynı şeyi tekrarlar, gruptan çıkamaz. Yazık olur bu kadar paraya, bu kadar emeğe. Türkiye liginde şampiyon olmak Galatasaray gibi köklü bir takıma yetmemeli. Nitekim kulübün kurucusu Ali Sami Yen, ta o günden bir hedef koymuştu ortaya: “Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek.”