Ülke, Kamuran Akkor’un sesi gibi demiş miydim? Solo güzel, koroyla kan.CHP ile koalisyon ihtimali esmedi sadece nem yaptı nem..

Çimen lekesiyle kirli beyaz gömlek koalisyonu deterjan reklamında güzel, siyasette değil dedik. Olmayacağını bile bile, seçmenin sinir uçlarına buz basmanın alemi yok dedik. Nur Serter zihniyetinin ikna edemediği kızlar gibi bu koalisyonun olmaması için direneceksiniz dedik.  O kızlardaki yiğitliği siyasilerden bekledik ki nitekim olmadı.

Oktan bir parti için biçilmiş bir yay olsanız da arşivin kiri bunu kabul etmeyebilir.

Erken Seçim, ne yani? Sabah namazında sandık başı, sabah saat 09:00’da kapanış da olabilir. Sanırım geç uyananlar için, Erken Seçim ironisi daha isabetli. Erken seçim pijamayla oy kullanma seçimi değil, geç uyanıp dozajı aşmış bir şekilde ah vah edenlerin seçimi sanırım.

Hatırlarsanız 7 Haziran sonrası, her fazla uzman kafadan aynı ses yükseliyordu “biz demiştik” oldukça gıcık ego alarmı bu deyişi duyduk. Biz demiştik, böyle olacağını biliyorduk, şurada oy kaybettiler, burada şımardılar, ah vah etme süsü verilmiş göbek kıvıran gizli sevinicileri de unutmuyoruz.

Şimdi benim merak ettiğim, bu Cihangir kaportacılarını seçimden sonra hangi ayar düzeltecek? Bu kafalarını, Kürtlerden kıllanma klavuzu okumaya gömüp HDP’ye oy tellallığı yapan gübre entelleri, bu vatanın şehit fidanlarıyla ne kadar ilgileniyor? Hiç! Peki Erken Seçim neden onları bu kadar titretiyor? Neden kuyruklarına bağlanacak konserve kutuları bu kadar hazır? Çünkü yedikleri halt boğazlarında kaldı, üzerine kan içmeye çalıştılar, kimse de sırtlarına vurup helal helal demedi. Onlar da çok iyi biliyorlar ki silahla toplanan oy, şarjör boşalana kadar geçerli. Çok iyi biliyorlar ki çiçek çocuk dediklerini, gübre bile kabul etmiyor.

Kılıçdaroğlu, ne yapmaya çalıştı? 80 yıllık iktidar hasretini, kıyıdan köşeden toplama gazla dindirmeye çalıştı. Biz buna korsan liderlik çabaları diyoruz. Yahu senin o masaya oturman bile hataydı. Vicdan makyözlüğü yapmanın alemi yok. Paralelin ipini koparmış sokak yazarlarının aklıyla değirmen döndürmeye kalkarsan kısa sürede öğütülürsün.

Bunu bile bile bu modifiye siyasetçilerle, bu arşiv kirleriyle, el sıkışmaya çalışmak bile faciaydı. Sosyal medyanın klavye mantarları, son yapılan görüşmelerden koalisyon değil erken seçim ihtimali çıkınca patır patır döküldüler. “Seni yine başkan yaptırmayacağız” diyorlar. Tıpkı mikrofon başında şarkı sözünü unutup nakarata sığınan 0-5 yaş grubu Merve’si gibi. Bunlara da yazık ya. Öyle kudurdular ki, klavye tuşlarını tırmalıyorlar.

Ve en komik olan bir Prof. Adı Erol Katırcıoğlu. Öyle saldırgan ki şöyle buyuruyor :“Anlaşılan AKP düzgün bir biçimde iktidarı bırakmayacak. Bu durumda yeni ve yaratıcı eylem biçimleri bularak bu partiyi alaşağı etmek gerek.”

Yani kusura bakmayın da hani bahçenize bir it dalaşır da hoşt ile höst arasında kalırsınız ya. O hesap. Bunlar kitap diye ne okumuşlar acaba, müshil prospektüsü mü? Ancak bu şekilde bir eylem yapabilirler. Ayrıntısını yazmıyorum, anladınız. O kafayla daha çok kez beyin bu kafalardan istifa edecek.

Neyse, son durumda bir erken seçim görünüyor mu evet. Erken Seçim öncesi AK Parti, içerde de hijyene önem verirse. Kıyamdaki dik duruşa dönerse. Erken Seçim afiyetle zafere dönüşebilir. Aksi takdirde, “Nasıl olsa alırız, nasıl olsa seçim bizim” rehavetiyle seçime girilirse “biz demiştik” diyen bir gecelik AK Parti uzmanlarının gevelediği bir parti olarak, hezimete namzet olmaktan kurtulamayacaklar.

Eyvallah.