Kurşun gibi sözlerin olsun ama asla tetikçi olma evlat!
Ağır şeyler yazıp beyin fıtığına maruz mu bırakayım, hafif şeyler yazıp yerden bitme menekşenin kulağını mı çınlatayım bilemedim. Birisi eline yağlı baget almış kan gürültüsü çıkarıyor, diğeri koltuğun şarjından yiyerek kalemiyle sıkıyor. Tetikçi yani kurşun gurmesi, tattırdığını da bir gün tadacak olan fikir murdarı. Görev verilmese de görev sazanı. Yağmur yağdığında kaygan zemin uyarısı veren otoban ayakçısı gibi.
Her telden çalan fakat hiçbir zaman doğru sesi vermeyen detone dalkavuk. Reçete yazan hasta. Plastik zırhlı ya da mantolama usûlü gereksiz Don Kişot. Varlıkları kalemlerinden daha sıkıcı olan kötü huylu kitle. Yangından önce tutuşanlar tayfası. Öyle işte… Örnek çoğaltma enerjimi burada keseyim kağıttan yemeyelim .
Konu Yarbay Mehmet Alkan. Rütbeli acılı. Lakin acının da rütbesi olmaz anlayışı cepte. Bundan sonra hep gözyaşı kışlasında, oğlunun gezdiği yerlere dokunacak bir annenin evladı. Diğer kardeşi Ali Alkan şehit. Yarbayın söyledikleri, acının önüne geçti kabul, adamlıkları taziye gerektiren paralel ve PKK medyası bu malzemeyi büyük bold kanla iğrenç bir şekilde servis ettiler, kabul. Şezlonglarına yatıp pusuya yatanları besleyen mayınlı haşereler acıya üzülmeyi bırakıp yarbayın söyledikleriyle kan halayı çektiler kabul. “Bak bunu asker söylüyor na’ber” diyerek ergenliğinin yağlarını eriten çoluk çocuk zekalı gazeteciler de molotofla kınalarını yaktılar, kabul. Lakin anlamadığım bir şey var.
Bu yazı başında bahsettiğim tetikçilere ne oluyor? Yahu biraz ara verip çenenize, sıksanız kalemlerinizi olmuyor mu ? Hakikatli milletin feraseti sizin kadar iptal değil kusura bakmayın. Herkes ne olduğunu anlıyor. Arkasına paralel yaması geçireceğiniz bütün çift dikişlerinizi halk görmüyor mu? Yarbayı eleştirelim de eleştirdiğiniz adam da acısı taze bir annenin evladı. Biri diyor ki: “Yarbay PKK ağzıyla” konuşuyor. Bravo! Alkışş! Ne büyük bir buluş! Nefsinizin, cüzdanınızın, koltuğunuzun şerefine ne büyük bir laf!
Bugün Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir gazetecinin konuyla alakalı sorusuna şöyle cevap verdi. Acılarını anlıyoruz, acılı bir abinin sözleri olarak kabul ediyoruz. Vakarlı bir duruş bekliyoruz.
Şimdi bu sade ve anlamlı açıklama bizim neyimize yetmiyor da, elinde kazması olan bütün klavye sahipleri acıya tekrar mezar kazıyor anlamış değilim. Acının paraleli, karesi, fiyonklusu olmaz. Cennetin doğusu batısı da yok.
Dişini sık, lafını ez. Azıcık sus. Fitnenin aromalısını yapıyorsunuz bazen. Siz dağılsanız da tadı siniyor.
KEPAZELİĞİN HABERİNİ MAHMUT’TAN AL
Klavye terli lakin yazmazsam da olmaz. Taze kepaze haber var. Kimden? CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’dan. “Ne demiş ne demiş” diye kuaförde maşa sırası bekleyen hatun ağzıyla sorayım da seviyesine yakışır olsun. Kepaze haber: CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal; IŞİD’e biat eden Lazika İslam Emirliği adlı yeni örgütün liderinin Sümeyye Erdoğan’a evlenme teklif ettiğini belirtti.
Mahmut Tanal konu ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Öztürk’e soru önergesi vermiş. Ben de bu yürüyen çamurun ahlaksızlığı için milletin vicdanına soru önergesi veriyorum. Yazıklar olsun ki bu haysiyet onur kasapları takım elbiseye girince adamdan sayılıyor. Habere bak! Fikrini beyninde değil, gevişle öğüten adamlardan her gün rezil festivallik haberler alıyoruz. Dedim ya, ben de bu yürüyen çamurun ahlaksızlığı için milletin vicdanına soru önergesi veriyorum.