Modern Firavunun sistemi (ABD) ve küresel hinterlandı güçler (AB) , İslam coğrafyasına yönelik, askeri/politik/ekonomik stratejilerini hazırlarken bir çok ‘think thank’ kuruluşu kullanılır.

Batıda, özellikle ABD merkezli (hepsi istihbarat şirketidir) bu tür düşünce kuruluşlarının alan konusu olan ülkeler ve kültürlere yönelik çalışma sahasında, o ülkelere mensup yüzlerce akademik, siyaset bilimci, sosyolog, ilahiyatçı vs. birçok alanda araştırmacı ajanları istihdam etmişlerdir.

Konu olan ülkelerin, üniversiteleri, politik zemindeki, siyasi parti ve sivil toplum ve ekonomik kuruluşları, kimi devlet üst bürokrasi kesimleri, söz konusu düşünce kuruluşları tarafından edilgen bir malzeme ve gönüllü ajan olarak kullanılır. Bunların tamamı, içinde sinema ve medya sektörü dahil olmak üzere modern firavun sisteminin, ‘HAMAN/Sihirbaz’ kanadını teşkil ederler.

Aslında modern firavunların sistemi çok basit bir mantıkla çalışmaktadır.

Öncelikle modern ve gelenek genellemesi bir mengene gibi konuyu tutabilmek ve tanımlayarak edilgen hale getirebilmek için tutma sıkıştırma aleti olarak kullanılır.

Konu bu mengene arasında önce Modernlik/pozitif ve Gelenek/negatif olmak üzere iki kutba ayrılarak tanımlanır. Bu iki kutbun içinde, taraf guruplar oluşturulur.

Dileyenler geriye dönük bu tür kuruluşların hazırladıkları raporları inceleyebilir, kabul görüp strateji haline gelenlerin saha uygulamaları incelenebilir.

Gelenek (Negatif) çerçevesinden Modern (Pozitif) çerçeveye geçişkenliği sağlamak için, muhafazakarlık, mistik muhafazakarlık, liberal muhafazakarlık, fundumantalist, Radikal, laik, ulusal laik, sağcı, solcu, islamcı, vs. kavramsal tanımlamaların, toplumların kültürel ve etnik yapılarına uygun alt terim birimleri, şiilik/sünnilik, Araplık/Türklük/Kürtlük vs. , selefilik, sufilik, üzerinden kurgulanır. Bu alt birimler, legal ve illegal birimlerin oluşturulmasında kullanılır.

Bunların finansmanı, kitap dergi gazete vs. medya kuruluşları, akademik çalışmalar, tartışma programları, sinema  (sanat ve edebi eserler) yolu ile yaygınlaşması için ayrılıp organize edilir.

Bütün bu organizasyonun bir tek amacı vardır; ”Gelenekten Tavşan Çıkarmak’tır. Tavşanın tekabül ettiği şey şudur; Modern Fıravun sistemin karşısındaki yegane dinamik unsur olan ‘İSLAM’ ı, tarihin bir bölümüne geçmiş bir kültür olarak hapsedip ‘DİN’ olma özelliğini yitirterek sisteme entegrasyonunu sağlamaktır. Modern fıravun sistemi tehtid eden en temel şey, ‘İslam’ın hem tarih ve hem mahiyyet ve yapı olarak ‘İnsan’ ve ‘İnsanlık’la özdeş olmasıdır.

‘İslam’ın bu temel özelliğini bozabilmenin yolu onu ideolojik bir kalıba tanımlayarak dökmekten geçmektedir. Gelenk/Moderinite paradoksu (Dost/düşman kutbu) bir mengene gibi bunun için kullanılır.

Modern Fıravun sistemi, ‘İslam’ ile bir entellektüel ‘Medeniyet’ çatışmasını göze alamaz. bu sebeple gücünü hamanları vasıtasıyla ‘Gelenekten’ tavşan çıkarma sihirbazlığına teksif etmiştir.

Bağımsız (edilgen hale getirilemeyen) Müslüman entellektüeller (bir Musa gibi ), İslam ve Modern Fıravun sistemi paradoksunu  (bir ‘asa’ ) gibi kurarak, hamanların gelenek şapkasından çıkarttıkları tavşanı boğmalıdır vesselam…