İsrail son bir sene içerisinde Filistin, Lübnan ve Suriye olmak üzere tam üç ülkenin toprağını işgal etti, İran ve Yemen’e hava saldırılarında bulundu. Bununla beraber Ürdün ve Mısır’a yönelik de sürekli olarak korkutma ve sindirme politikası uygulamakta. Diğer taraftan da Türkiye’ye laf atmayı ihmal etmiyor, “olası tehditlere” yönelik.
Dünya üzerinde hangi ülke bu kadar pervasız ve hadsiz olabilir ki?
İsrail gibi bir ülke yoktur ki bu derece hukuksuzlukla iş görsün.
Nedeni çok basit. Çünkü İsrail bir devlet değildir, bir terör ve işgal projesidir. İsrail, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Orta Doğu’nun göbeğine konumlandıran İngiliz aklının tezahürüdür. Bugüne gelindiğinde de ABD’yi arkasına alarak ülkelere hukuksuzca müdahalelerde bulunuyor.
Son gelişmeleri gözden kaçırmayalım.
İsrail 2023’ün ekim ayından itibaren sürekli saldırı ve katliam yaparken biz de ensesinde olmaya devam edelim.
İsrail şunu bilmeli ki; her adımı takip altında ve bir gün hem de çok yakın bir zamanda, tarihin tozlu sayfalarına gömülmesi an meselesidir. Bu not sadece bir temenni değil, aynı zamanda tarihî bir realitenin ifadesidir. Çünkü dünya tarihi üzerinde zalim, zulmünün sınırlarını zorladığında aslında sonunu da hazırlamış olur.
GAZZE
Bakınız son iki aydır Gazze’de açlık çok kritik boyutlara geldi. İsrail, insani yardımların girişine izin vermiyor.
İsrail, 2 Mart’ta Gazze’ye yapılan tüm yardım geçişlerini kapatmıştı. BM’ye göre stoklar tükendi, fırınlar kapandı, aşevleri birkaç gün içinde yiyeceksiz kalacak. Sağlık sisteminde de ilaç, aşı ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle kriz derinleşiyor. Filistinlilerin evlerini, iş yerlerini, camilerini, okullarını, hastanelerini bombalayan katil zihniyet, iki milyon sivil insanı açlıkla daha büyük bir çıkmazın içine sokmayı amaçlıyor.
Ve İsrail’in akıl dışı uygulamalarında son gelişmeler şöyle; İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu başkanlığında toplanan güvenlik kabinesi, Gazze’nin tamamını kalıcı olarak işgal etme kararını onayladı. İsrail’in güvenlik kabinesi, Hamas’a karşı süren askerî operasyonun genişletilmesini ve Gazze Şeridi’nin fiilen ele geçirilmesini içeren kapsamlı bir planı onayladı. Bir İsrailli yetkiliye göre, plan; Hamas’ın “yok edilmesini”, Gazze halkının güneye taşınmasını ve bazı bölgelerin kalıcı olarak işgalini hedefliyor.
İsrail’in hedefleri var, bir de Filistinlilerin tarihî direnişi…
Bu planlara karşılık Gazzeliler “Bir daha göç etmeyeceğiz” diyorlar.
76 yaşındaki Ahmed Şehata, “Geçen sefer güya güvenli bölgeye gittik ama her şeyimizi kaybettik. Bu kez gitmeyeceğiz, gerekirse çadırların altında öleceğiz” dedi. Beş çocuk babası Osama Tawfiq ise “İsrail’in tehditleri bizi korkutmaz, Gazze’yi terk etmeyeceğiz” diye konuştu.
52 bin 567 şehit veren Filistin direniyor.
Bakalım Trump’ın ziyaret edeceği Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar bu süreçte katilin koruması olan ABD’ye ne mesaj verecekler?
YEMEN
İsrail son günlerde Yemen’e yönelik saldırılarını artırdı.
İşgalci İsrail, Yemen’in Hudeyde kentine ve limanda sivil hedeflere saldırı düzenledi. Saldırı 20 savaş uçağıyla gerçekleştirildi ve 50 kez bombalama yapıldı.
Ve dün öğle saatleri itibarıyla da İsrail, Yemen’in Sana Uluslararası Havaalanı’nı vurdu.
Yemen hedefte, Suriye’nin bir kısım toprakları da fiilî işgal altında.
Geçtiğimiz günlerde İsrail, Suriye’nin Cumhurbaşkanlığı binasına yakın yerleşim birimlerini de vurmuştu.
Şimdilerde Suriye ve Yemen hedefteyken geçtiğimiz aylarda İran ve Lübnan’a yapılan İsrail saldırılarını konuşuyorduk.
Ürdün ve Mısır ise sürekli olarak İsrail’in mobbingi altında.
İsrail sürekli bir paranoya üretiyor. Bu bağlamda geçtiğimiz haftalarda Türkiye’nin, Suriye topraklarında kendisine yönelik tehdit oluşturduğuna dair açıklamalarda bulundu.
Sürekli saldıran, işgal eden, kan döken, soykırım yapan, ülkelere laf atan, tezvirat üreten bir yapı İsrail.
Bakalım, çok uzun sürmeyecek bu hikâyede son, kimin lehine yazılacak?
Bu kuralsızlığın gidişatı tepetaklak olarak neticelenecek.
Hepimiz göreceğiz.