Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’a İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Batı Kudüs’e gelişinin anısına barış güvercini hediye etti. İnsanlığın katili iki ahbap çavuşun, dalga geçer gibi birbirlerini barış sembolü masum kuş güvecinle taltif etmeleri ne yaman çelişkidir. Maalesef katliamlarına masum güvercinleri de bulaştırdılar. Gazze semalarında özgürce uçan kaç güvercini katlettiklerini bilmiyoruz. Kaç güvercinin yuvasını, yavrularını bombalarla havaya uçurduklarını bilmediğimiz gibi. Tıpkı kaç masum çocuğu annesinden, yuvasından koparıp hatta onlarla birlikte hayatının baharında yok ettikleri gibi.
Sonra Trump İsrail parlamentosunda soykırımın belgelerini ortaya koyan garip, absürt, tiyatral bir konuşma yaptı. Trump bu konuşmasında Filistin’de nasıl bir soykırım işlediklerini açık açık ilan etti. Üstelik suç ortaklarını tek tek tanıtarak yaptı bunu. Bir gün yüce divan kurulup adalet yerini bulursa İsrail meclisinde konuşulanlar delil olmaya yetecektir. Yapılanların hesabını vermeden “Orta Doğu’da barış” masaları kurmak, vicdanları sızlatmaya devam edecektir. Adalet tecelli etmeden barış tecelli etmez.
Trump, İsrail’in katil genelkurmay başkanı ve yanındakilerini iyi birer oyuncu olarak alaycı bir ifade ile takdim etti. Bu cümleleri düz okumak gerekirse Trump haklı; bu kadar katliam ancak filmlerde yapılabilir. Gerçek hayatta insan olan ve vicdanı olan herhangi bir yaratık bunu asla yapamaz.
Netanyahu bu konuşmaları garip ve muzip, tuhaf bir edayla zoraki gülümseyerek takip etti. Bu meclis konuşmasının belirli aralıklarla insanlara izlettirmekte çok fayda olacağını düşünüyorum. Trump, siyonist öncüleri kast ederek “Ne kadar güzel bir iş başardık.” diye iltifatlarda bulundu. Evet Sayın Trump, çok güzel bir iş başardınız! 100 bine yakın ölü, sayısı bilinmeyen yaralı, enkaza dönmüş bir şehir, yok edilmiş hayvanlar ve börtü böcek… Bütün cellatlar burada toplanmış! Size bir cadılar bayramı yakışır.
Evlere şenlik bir deccallık daha… Dinamit imalatçısı, milyonlarca insanın ölümüne sebep olup kanlı ellerini yıkamak için kefen paralarından kazandığını barış ödülüne adayan adamdır Nobel. Trump bu ulvi ödülü alamadığı için çok üzülmedi. Bu sene yine sponsor oldukları Venezuelalı muhalif kadın lider, bu ödüle layık görüldü. Trump’ın deyimiyle “iyi oyuncu” bunu hak etti. Boyun eğmeyen Maduro’ya ve ülkeye epeyce zarar verdi. Kendisi seneye bu ödülü alacağını açıkladı.
Nobel’i hazırlayan İsveç Bilimler Akademisi şimdiden büyük barış ödülü sahibi Trump için güzel bir gerekçeli karar hazırlamaya başlamıştır. Savunma Bakanlığını ‘Savaş Bakanlığı’ yaptı ve daha yapacağı çok iş var. Nobel ödülünü hak etmesi için 8 savaş bitirdi, buna daha yenilerini de eklemek istiyor olmalı.
Bütün bu tuhaflıkların içinden şimdilik çıkan iyi sonuç; Gazze’de ateşkesin sağlanması, yüzbinlerce insanın rahat bir nefes almasıdır. Şimdi bunu devamlı kılmanın yolları bulunmalıdır. Dünyanın sahip çıktığı Filistin artık ABD, Mısır, Türkiye ve Katar’ın imza attığı yapıya emanettir.
Bütün altyapı ve üst yapılarıyla devleti kurmak, Filistin’i siyonistlere inat dünyanın göz bebeği bir devlet haline getirmek; yaşanan zulme ve soykırıma en iyi cevap olacaktır.
