Dünyanın koronavirüs diye tanıdığı sonradan adı Covid-19 olarak değiştirilen ölümcül virüs sınır komşumuz İran a kadar gelmiş durumda.

Birçok ülkeye hızla yayılan virüs Avrupa ülkelerinin yanında sınır komşularımıza kadar gelince ülkemizdeki endişe normal olarak birkaç kat daha artış göstermektedir.

Endişenin bu şekilde olması gayet normaldir çünkü insanoğlu olumsuzluk kendine ne kadar yakın olursa o kadar rahatsızlık hisseder bir yapıdadır.

Virüsün Çin’de ortaya çıkmasının ardından Wuhan kentindeki vatandaşlarımızın ülkemize tahliye edilmesinden bu güne kadar süreç yetkili birimlerimizce çok iyi bir şekilde kontrol edildi.

Beklentimiz bundan sonraki zaman dilimlerinde de virüsün ülkemize giriş yapmaması adına alınacak önlemlerin en üst düzeyde devamıdır.

İnsan hayatının her şeyin üzerinde olduğu gerçeğiyle hareket etmemiz gerekli ve zorunludur.

Bu konuda vatandaşlarımızın sağlığının korunması konusunda alınacak önlemlere her Türk vatandaşının ve ülkemizde yaşayan tüm vatandaşların harfiyen uyması gerekiyor.

Komşularımızdan sadece İran’la sınırlı değil aynı zamanda bir diğer komşumuz olan Irak’ta da virüs sebebiyle bir ölümün yaşandığı haberi ile oraya da virüsün sıçradığı anlaşılıyor.

Yani iki sınır komşumuzdan (İran’da resmi ve yarı resmi ajanslardan gelen haberlere göre 14 ile 50 kişinin öldüğü, Irak’ta ise bir kişinin öldüğü) toplamda onlarca kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin de virüs bulaşması sebebiyle karantina altında olduğu haberlerini alıyoruz.

İran’la sınır kapılarımız kapatıldı ve Türk Hava Yolları ise aldığı kararla yarına kadar Meşhed, İsfahan, Şiraz ve Tebriz şehirlerine yapacağı uçuşları durdururken Tahran uçuşlarını ise iki ye düşürme kararı alarak muhtemel bir virüs geçişinin önüne geçmeyi amaçlamıştır ki bu çok yerinde ve isabetli bir karardır. Bu türdeki kararların Irak ta virüsün yayılma hızı yakından takip edilerek Irak için de alınması gerekebilir.

İran la sınır komşusu olan Irak, Pakistan ve Afganistan’da sınır kapılarını İran ile kapatmış durumdalar.

Ülkemizin en çok ihracat yaptığı 20 ülke içerisinde yer alan İran ile bu dönemde ilişkilerine özellikle ticari anlamda çok daha fazla dikkat kesilmesi bundan önceki dönemlere göre çok daha büyük önemler arz etmektedir.

15 Mart-5 Nisan Nevruz döneminde İran’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında (200.000-250.000 civarı) çok ciddi bir yükseliş olduğu için sanki bu yıl dönemin sıkıntılı geçeceği gibi bir durumla karşı karşıya kalabiliriz.

Burada pek tabii ki geçmiş yıllara göre büyük bir gelir kaybı yaşanılacak gibi gözüküyor.

İran virüsün merkezi olan Çin ile ciddi bir ticari yakınlaşma içerisindedir. Türkiye ise Nevruz döneminde kaybedeceği gelirin daha da büyüğünü etkin bir stratejiyle virüsün kontrol edilebildiği periyotta İran ile ciddi rakamlarda ticaret hacmiyle geri alabilir.

Bunun için acil bir eylem planı hazırlanarak İran yakından takip edilebilirse Çin’in İran’la yaptığı ticaretten daha da güçlü bir ticaret İran ile gerçekleştirilebilir.