Yıkılmış ve mahkum bırakılmışız. Külümüze değecek bir ateş kıvılcımını bekliyoruz. Ümmeti umutlandıran umut ocağı olmamız için bizim üzerimizde ki külleri yakacak, yok edecek bir ateş kıvılcımını bekliyoruz. Ümmete öncülük edecek bir işaret kıvılcımı… İslam ile zirveleşecek, insanlığı şuurlandıracak bir kıvılcımı bekliyor islam alemi. Senin varolma mücadelen üstündeki küllere değecek bir ateş kıvılcımı ile başlayacak, her daim varolduğun bu topraklarda yeniden yükseleceksin. İlk adımı atmanı bekliyor islam alemi.

Ümmet haram’ı helale tercih etmeyen bir ümmetin doğması için bir mücadele bekliyor. Tevhid bayrağını birlik burcunda sallayacağın bir mücadeleyi bekliyor ümmet.

İşte bu birlik sancağının bir neferiyim ben. Şayet küllerimden bir ateş kıvılcımı ile doğacaksam önce inanmalıyım. İnanırsam yaparım, inanırsam dünyayı dize getiririm. Herşey önce inanmak iledir. İlk adımı atmak için öncü bir gencim, nice sarp uçurumları ardımda bırakan, nice umutları önüme alan bir dava eriyim. Mazlumun gözünden süzülecek bir damla göz yaşının hakkını vermek ve hesabını sormak için dünyayı dize getirecek bir erim. Buna inanıyorum… Çünkü benim davamda İnanç ana esastır.

Her adımında Allah’ın yardımı ile, Peygamberimin sancaktarı olmak için doludizgin bir ata binmiş islam davasını dünyaya yaymak için davama doğru gittiğime inandığım bir elçiyim… İnanıyorum. Çünkü dünyayı dize getireceğim. İnanıyorum. Çünkü davam çok mukaddes. İnanıyorum. Çünkü ben Resul’ün bir elçisiyim. Onun davasını omuzladım. Ve o davayı dünyaya yaymak için sancağım ile ilerliyorum.

Önce İnanıyorum… Çünkü davamın ilk hamlesi inanmak!

Vesselam!