Batı, “2023’ün en önemli seçimi” diyordu, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimine.

Ayrıca verdikleri açık tepkiler, muhalefete yaptıkları destekler, Erdoğan’ı kendileri için ne denli bir tehdit olarak gördüklerinin ispatıdır.

Bu nefretin sebebi, ona istediklerini yaptıramamalarından kaynaklanıyor şüphesiz.

Ne düşünür ve nasıl davranırlarsa davransınlar, artık Türkiye küresel bir güç olmanın çok net adımlarını atmaya devam edecektir.

Onun için de Türkiye’nin 2023 seçimlerinin bir “kırılma noktası” olduğunu çok iyi biliyorlar.

Her alanda atağa kalkan, yaptıklarıyla kendinden bahsettiren Türkiye, yanında yer alanların kazanacağı bir ülkedir.

Zira heyecanıyla, genç nüfusuyla, enerji kaynaklarıyla teknolojik hamleleriyle çok ciddi fırsatlar barındırıyor.

Tarihsel etkisiyle, coğrafi avantajlarıyla, güçlü devlet yapısıyla yeniden dünya sahnesine çıkmış bir ülke olarak, tekrar vicdanın ve merhametin merkezi de olacak Türkiye.

Adaleti bozulmuş, vicdanı sarsılmış dünyada, yeniden bir denge olma misyonu artık çok daha güçlü bir gerçeklikle temsil ediliyor.

Yalan ve inkârın, nefretin, ötekileştirmenin, manipülasyonun velhasıl her türlü çirkinliğin gölgelemeye çalıştığı seçimler, her şeye rağmen başarılı bir demokrasi sınavı oldu.

Bütün dünyaya verilen en önemli mesajlardan bir de budur.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında çok daha güçlü bir küresel aktör olacağımıza inancımız tamdır.

Haydi, başlasın Türkiye yüzyılı; yarın değil hemen şimdi.

O zaman tam yol ileri.

Rabb’im mahcup etmesin.

Âmin!

İstanbul’umuzun fethi mübarek, Türkiye yüzyılımıza ışık olsun…