Uzman ve başöğretmenlik sınavı geçtiğimiz cumartesi günü yapıldı. Sınavla ilgili günlerce sosyal medya çalışması yapıldı. Uzmanlık ve başöğretmenlik uygulaması eğitim camiasının tamamı için turnusol kâğıdı görevi gördü.

Yapılan sınav esasında sayısı 1 milyonu bulan eğitim ordusunun, MEB bürokratlarının, sendikaların, sendika olma yolunda fırsat kollayan küçük grupların hâl-i pürmelâlini gözler önüne serdi.

MEB Bakanı Sayın Mahmut Özer, sadece yüksek lisans ve doktora yapanlara uzmanlık ve başöğretmenlik hakkı verilmesi görüşünü Eğitim Bir Sen yetkilileri ile paylaştığını açıkladı. Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın bu kapsamın çok dar olacağı gerekçesiyle Sayın Bakan’ın önerisine karşı çıktı. ÖMK’nin ilgili maddesine yaklaşık 650 bin öğretmeni kapsayan 10 yılını dolduran tüm öğretmenlerin sınava girmesi kararı yazıldı.

Uzmanlık başöğretmenlik sınavına kim ne dedi?

Eğitim kamuoyu, sınav meselesini yaklaşık 6 ay boyunca tartıştı. Öncelikle Eğitim Bir Sen büyük bir mücadele ile elde ettiği başarının mağduru oldu. 16 yıldır beklenen kazanım hayata geçti fakat saha irili ufaklı sendikalar, öğretmen grupları tarafından negatif algıyla manipüle edildi. Eğitim Bir Sen 8 yıla uzmanlık 12 yıla başöğretmenlik verilsin görüşünü ilk başlarda çok gündeme taşıyamadı ve bu algı iyi yönetilemedi.

Türk Eğitim Sen, kendi yetkili olduğu 2006 yılında uzmanlık sınavı yapılmamış gibi “sınava karşıyız, sınavla olmaz” sloganlarıyla öğretmenlerden pozitif karşılık gördü. 7 Ekim tarihleri dillendirildi ve Meclisin sınavı iptal edeceğini bunu da kendilerinin gerçekleştireceğini hatta sınav iptal edilmezse eylem kararı alacaklarını yaydılar. 

7 Ekim geldi geçti TES yönetimi iş bırakma eylemi almadı ve Meclis de sınavı iptal etmedi. Bu durum eğitimcilerin TES yönetimine tepki göstermelerine ve istifalara neden oldu.

Eğitim İş, bu süreci en iyi kullanan ve puslu havayı lehlerine çeviren sendika oldu. Öğretmen grupları, sendika olmak için ortam arayan dernek görünümlü yapılar sınav üzerinden Bakanlığı, EBS ve TES’i acımasızca eleştirdiler, kısmen de başarılı oldular.

Uzmanlık sınavı algıyı değiştirdi

Uzmanlık sınavı yapıldı. Süreci manipüle eden sendikalar ve gruplar sınavın çok zor geçmesini ve öğretmenlerin Bakanlığa, EBS’ye tepki göstermelerini beklediler şiddetle.

Sınav soruları Sayın Mahmut Özer’in söylediği gibi örnek sorular paralelinde çok kolay çıktı. Eğitim Bir Sen’in elde ettiği kazanım sayesinde 600 binden fazla öğretmen uzmanlığı hak etmiş durumda.

Her şeyi eleştirenler bu sefer de bu kadar kolay soru olur mu, ilkokul çocuğuna sorulur gibi soru mu sorulur, öğretmenlerin aklıyla dalga geçildi, öğretmenler bursluluk sınavına girdi gibi eleştirilerle sahada kaybettikleri mevzii tekrar elde etmenin peşine düştüler.

Günün sonunda uzmanlık sınavı yapıldı ve yüz binlerce öğretmen uzman öğretmen oldu. Ocak ayından itibaren uzman öğretmenlere yaklaşık 2500 liralık bir ilave artış yapılacak, başarılı olan öğretmenlerin maaşlarında. Başöğretmenlerin maaş artışı ise yaklaşık 5000 lira olacak.

Soruları kolay sorarak olumsuz algıyı dağıtan Millî Eğitim Bakanlığına, bu kazanımın mimarı Eğitim Bir Sen ve Sayın Ali Yalçın’a, tüm olumsuz algılara rağmen sağduyulu hareket eden milyona yakın öğretmene teşekkür etmek, hakkı teslim etmek anlamında çok önemli.