Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kasım ayında Dünya Kupası açılış töreni için gittiği Doha’da Abdülfettah es-Sisi’yle el sıkışması ve ayaküstü görüşmesi ile önü açılan Türkiye-Mısır normalleşme sürecinde önemli bir adım daha atıldı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, deprem dolayısıyla Türkiye’ye dayanışma ziyareti gerçekleştiren Mısırlı mevkidaşı Samih Şükri’nin davetine icabet ederek cumartesi günü Kahire’ye resmi ziyarette bulundu.

Çavuşoğlu’nun Şükri tarafından oldukça sıcak karşılanması ve görüşmelerden medyaya yansıyan görüntüler ziyaretin gayet olumlu bir havada ve verimli geçtiğine işaret ediyor.

Ankara ve Kahire arasındaki müzakereler ilişkileri tamamen normalleştirme yolunda ilerliyor.

Bir sonraki adım Erdoğan ve Abdülfettah es-Sisi görüşmesi olacak ve Çavuşoğlu’nun da bahsettiği gibi muhtemelen seçimlerden sonra gerçekleşecek.

Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi bölgenin güvenlik ve istikrarına da yansıyacak.

İlişkiler kötüleşmeden önce Türkiye ve Mısır orduları Akdeniz’de birlikte tatbikat yapıyordu.

Çavuşoğlu, önceki gün Kahire’de yaptığı açıklamada Mısır’ın Türkiye’de düzenlenecek üç tane tatbikata davet edildiğini söyledi.

Kahire’deki ortak basın toplantısında “Ekonomiden enerjiye siyasetten eğitime kadar her alanda atmamız gereken adımlar var” diyen Dışişleri Bakanı, ikili ilişkilerde somut adımlar atmanın yanında bölgesel konularda da istişareleri yeniden başlatmak istediklerini dile getirdi.

Siyasi ve diplomatik ilişkilerde yaşanan gerginlik iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilere pek fazla yansımamıştı.

Her alanda normalleşmeyle birlikte Türk firmaları Mısır’da daha çok yatırım imkânı bulacak.

Mısır’daki ucuz işgücü ve düşük üretim maliyetleri yatırımcılara cazip fırsatlar sunuyor.

Türklerin yatırımları da ekonomik krizle boğuşan ülkede binlerce Mısırlıya istihdam sağlıyor.

Normalleşme sürecinin artık müzakere aşamasından çıkıp pratik adımların hızla atıldığı yeni bir aşamaya geçmesi gerekiyor ancak o aşama için biraz daha beklenecek.

Türkiye-Mısır ilişkileri -14 Mayıs’ta ilk turu yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kim kazanırsa kazansın- normalleşecek.

Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan kazanırsa normalleşme hiç şüphesiz Türkiye’nin milli çıkarları doğrultusunda olacak.

Muhalefetin adayı kazanırsa ilişkiler yine normalleşecek fakat bu kez Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) çıkarlarını gözetecek ve Mavi Vatan’dan taviz verecek şekilde olacak.

Türkiye-Mısır ilişkileri normalleşse bile - Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olması halinde - Ankara ve Kahire arasında bölgesel bazı konularda görüş ayrılıkları devam edecek.

O konuların başında Libya’nın geldiğini söylemeye gerek yok.

Çavuşoğlu’nun Kahire’deki görüşmelerinde Libya dosyası da masadaydı.

Mısır’ın Hafter’e desteği devam ederken Trablus’taki meşru hükümetin en büyük dayanağı Türkiye.

Bugünlerde Libyalı dostlarımızın kâbusunun Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi olduğunu söyleyebiliriz.

Çünkü muhalefetin adayı seçimi kazanırsa Hafter yeniden Trablus’a saldıracak ve bu kez meşru hükümetin yanında duracak bir Türkiye olmayacak.

Hafter’in Trablus’u işgali de Doğu Akdeniz’deki dengeleri Yunanistan ve GKRY lehine değiştirecek.