Bir işadamı dostumuz, bir arkadaşının fabrikasına kurduğu jeneratörden haberdar olmuş.

Yaklaşık 2 milyon TL’lik jeneratör sisteminin elektrik faturasını sıfırladığını, ancak aynı sistemi kendisi de kurmak istediğinde ilgili firmaya ulaşamadığını anlattı. “Elektrik ihtiyacını yatırım bedeli sonrası sıfır maliyetle karşılayabilen bir sistem” ilginç geldi ve peşine düştüm.

Sistemin adı “Magnetic Monopole Device” yani Manyetik Enerji Makinesi. Çokça haber de olmuş.

Web sitelerinde e-posta adresi dışında iletişim bilgisi yoktu. Sosyal medyada 1 yıl önce İtalya’dan yapılan paylaşımlarda bir testten bahsediliyor ama sonucu yazmıyordu.

Yolladığım e-postadan birkaç gün sonra makinenin mucidi Emekli Emniyet Mensubu Muammer Yıldız telefonla dönüş yaptı ve makinenin akıbetini anlattı.

Siz de ‘emniyet müdürü’nün manyetik enerji ile ne işi olur’ diye sormuşsanız internette yeterince bilgi var. Özeti ise şu: Polis Koleji’nde okurken hafta sonlarını Milli Kütüphane’de geçiren ve yer çekimine kafa yoran Muammer Bey, icadı ortaya çıkarmış. 62 yaşındaki Muammer Bey, emekli olunca fikrini hayata geçirmeye adamış kendini…

2000’lerin başında Almanya’daki laboratuarda fikrini bilimsel olarak kanıtlamış. Akabinde de Türkiye’ye dönüp icadının dünya patentlerini tescil ettirmiş. O günden itibaren Türkiye’de üniversitelere ve bürokrasiye icadını anlatmaya çalışmış. Başaramayınca da soluğu yurt dışında almış.

Yıldız’ın iddiasına göre Hollanda Eindhoven Teknik Üniversitesi, cihazın çalışma prensibini bilimsel olarak onaylamış ve Eylül ayında sertifika töreni yapacakmış. Cihaza ilave olarak yine Yıldız’ın icadı olan manyetik çeviricili kalp destek ünitesinin sertifikası da verilecekmiş.

Yıldız Türkiye’de pek çok üniversite ile görüşmüş. “Bana tek söyledikleri ‘Sen polissin ne anlarsın bu işten…’ oldu. İsterdim ki bir Türk üniversitesi yapsın bunu…” diyen Yıldız, ekliyor: “Hala inanmayan varsa Hollanda’daki üniversitenin elektrik bölümündeki herhangi bir hocaya adımı sorabilirler, Bir Türk olarak Hollanda’da VIP’den karşılanmaya utanıyorum ”

Yıldız’ın iddialarına göre, Türkiye’de 4 yıl önce iki ayrı yere konulan Manyetik Enerji Makinesi halen çalışmaya devam ediyor.  Yıldız, şu an 1600 beygirlik güce ulaşmış, “Sınırımız yok. İsterseniz 5000 Beygir gücünde yapabilirim. Al uçağa, arabaya, tanka tak” diyor.

Muammer Bey’i yurt dışına kaçıran mekanizma ise çok tanıdık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olan, bu ülkeye son bir asrın en önemli faydalarından birini sağlamış Selçuk Bayraktar’ı bile -hem de son üç-beş yıl içinde- pek çok konuda canından bezdiren bürokratik oligarşi ne yazık ki Muammer Bey’den de ‘sevgisini!’ esirgememiş.

“Elimde toplantı tutanakları var. Müdürlerin, daire başkanlarının imzaları var. Her şeyi anlattım… Bana ‘Bu çamaşır makinesi mi?’ diye soranlar oldu” diyecek kadar dertli Muammer bey. Yıldız “Ben FETÖ’nün hala bitmediğini düşünüyorum. Yukarıya taşımadılar bu projeyi..  Cumhurbaşkanımla görüşebilirsem hepsini aktaracağım” diyor.

Yıldız’ın ilk talebi cihazın ürettiği elektriğin tanınması. Yani ‘manyetik çevirici’nin enerji dağıtım yönetmeliğine konulmasını istiyor. Yıldız iddialı: “Gerekirse 1 kuruş desinler fiyatına… Yönetmeliğe konulduğu gün 2 Milyar Dolarlık yatırım yapacağım. Yatırımcılar bekliyor. ABD’den gelen bir lisans teklifi var elimde. 1 Milyar 750 milyon dolar, sadece lisans için teklif ediyorlar. Lisans bekleyen 56 kurum, kuruluş var. Bu para niye Türkiye’ye gelmesin…”

Alanın uzmanları icadın ne kadar yararlı olup olmadığını söyleyecektir.  Bizi ilgilendiren kısmı şu…

Hafta sonu Türkiye’nin ‘elektrikli’ otomobilinin üretileceği fabrikanın temeli atıldı.

24 Temmuz günü Ayasofya Camii’nde ilk cuma namazını eda edeceğiz.

Artık Türkiye’nin tökezleme şansı yok. Durduğumuz gün düşmeye hazır olduğumuz gündür.

Mikroskop ile görülebilen bir virüs, küresel köyün altını üstüne getirebildiğini hepimize gösterdi.

Bugün küçük ve değerli bir bilgi ile küresel köyü yöneten aktör haline gelebiliyorsunuz.

Bürokratik oligarşi ise Ayasofya Camii’ni ibadete açarak dünyaya kafa tutan bir lidere 20 yıldır takoz koyuyor.

Açık konuşalım, bürokratik oligarşinin arkasında bir başka FETÖ olan Masonik örgütlenme var!

Bu kamburdan kurtulabilirsek bizi kimse tutamaz.