“Beyaz Zambaklar Ülkesi” kitabının yazarı Grigoriy Petrov, “İdealist Öğretmen” isimli kitabında okula yeni gelen köylü çocukları için; “Hepsi geldiklerinde kilden yapılmış gibiler, çamur temizlendiğinde ve kabuğu çıkarıldığında, neredeyse her çocuğun kafası değerli bir taş mahiyetinde” diyerek bu çocukların her birine “birer canlı elmas ve zümrüt gibi” diyordu (s.34).

Öğretmen eğitip öğrettiği çocukların her birini canlı birer elmas gibi görebilirse ancak o zaman bu çocukları keşfedebilir. Her bir çocuk yetenek deposu olan birer hazine kıymetindedir. Öğretmen ise çocuklarımızın gözü önünde model olarak yürüyen lider bir şahsiyettir. O halde her bir öğretmen gerçek bir lider gibi davranmalıdır.

Öğretmen öncelikle kaliteli bir iletişim becerisi ve sergileyeceği nezaketiyle yürüyen ve koşan canlı elmas hazinelerini önce kazanmaya ve sonra da keşfetmeye çalışmalıdır. Bir hazine avcısı hassas aletler kullanır, haritalardan faydalanır ve detaylı analizler yapmak suretiyle değerli cevherlere ulaşır. Cevherler her zaman toprağın yüzeyine yakın değildir. Önemli olan kalın toprak tabakasının altında olan gizli hazineleri keşfetmektir.

Okullarımızda bol zaman geçiren ve hazine kıymetinde olan her bir çocuğumuz keşfedilmeyi bekleyen bir elmas gibidir. Değerli olan her bir çocuğumuzun özel ve gizli yetenekleri keşfedilmeyi beklemektedir. Her bir çocuğun keşfedilip geliştirilecek güçlü bir yönü vardır. İnsan binlerce yeteneklerle donatılmış bir yetenek deposu gibidir. Asıl mesele bu yeteneklerden hangisinin baskın olduğunu bulabilmektir.

Geleceğin ressamları, şairleri, ustaları, öğretmenleri, akademisyenleri, devlet adamları sınıftaki öğretmenlerimizin önünde her gün resmigeçit yapıyor. Öğretmenin keşfedemediği ve yüreklendiremediği çocukları sokaklarda cesaretlendiren ve yüreklendirenler ağlarını kurmuş halde bekliyor. Bu tuzaklara düşecek her bir çocuk farklı yönlere saparak yeteneklerini farklı yerlerde kullanabilir.

Bir öğretmen inancını yaşaması ve farklı inançlara gösterdiği saygısıyla inançlı ve dürüst çocukların yetişmesi için ilham verir. Bu tavır farklılıklara saygının ve müsamahanın temelidir.

Bir öğretmen ahlak, edep ve nezaketiyle model olursa saygılı, nezaketli ve ahlaklı nesillerin yetişmesine katkı sağlar. Ancak bu yolla hedonist ve menfaatperest gençlerin yetişmesinin önüne geçilebilir.

Bir öğretmen bilimsel ve mesleki yeterliliği ve liyakatiyle öğrencilerine örnek olduğunda ise, mantıklı düşünebilen, tutarlı hareket edebilen ve aynı zamanda bilimsel düşünceye saygı gösteren imanlı nesiller yetiştirebilir. Ancak bu sayede ateizm, deizm gibi sapkın düşüncelerin müflis fikirler olduğu ispatlanabilir.

Bir öğretmen vicdan ve merhametiyle, ruh inceliği ve sosyal sorumluluk duygusuyla, şefkat ve yardım konusundaki örnek davranışlarıyla öğrencilerine rehberlik yapmalıdır. Öğretmenlerimiz bu şekilde örneklik teşkil ederse işte o zaman Vandalizm, şiddet ve terör gibi yıkıcı davranışların önünü alacak örnek bir gençlik yetiştirebiliriz.

Öğretmenlik mesleği her zaman başımızın tacıdır. Esas mesele bu tacı süsleyecek kıymetteki pırlanta ve elmas gibi öğretmenler olmaktır.