Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde uluslararası barışın, halkların kardeşliğinin, vicdanın, güvenin, hak ve adalet arayışlarının merkezi oldu.

Toprakları 30 yıl işgal altında kalan Azerbaycan’ın, meşru hükûmeti darbeci bir general tarafından devrilmek istenen Libya’nın, emperyalist ülkelerin maşası paralı lejyonerlerin ele geçirmeye çalıştığı Sudan’ın, savaşın eşiğindeki Etiyopya ve Somali’nin, nükleer savaşın sınıra dayandığı Pakistan ve Hindistan’ın, adı konmamış üçüncü dünya savaşının fitilini ateşleyen Ukrayna ve Rusya savaşının çözüm adresi Türkiye olmuştur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi aralarında ihtilaf ve savaş olan ülkelerin çözüm ve barış için kapısını çaldığı merkez yapmıştır.

Özgür Özel, Türkiye’yi dünyaya şikâyet etse de dünya devletleri “savaşsız” dünya için Türkiye’nin kapısını çalıyor, “barış” için Erdoğan’ın ara bulucu olmasını istiyorlar.

CUMHURİYET TARİHİNİN DÖNÜM NOKTASI: TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKTI

47 yıldır Türkiye’nin başına bela olan, verdiği maddi/manevi zararın hesaplanamadığı terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bıraktığını açıklaması tarihî bir olaydır. Türkiye, ayağına bağlanmış en büyük prangadan kurtulmuş oldu.

Terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bıraktığını açıklaması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye tarihindeki en önemli, en büyük başarısı ve zaferidir!

Erdoğan liderliğinde bölgesel güç olan Türkiye, terör örgütünün silah bırakma sürecinin tamamlanmasıyla birlikte küresel bir güç olarak dünya sahnesindeki yerini alacaktır.

Terörsüz Türkiye’den rahatsız olan iç ve dış odakların süreci sabote etme ve zehirleme, toplumu kışkırtma çabalarına karşı dikkatli olmamız gereken bir döneme girmiş bulunuyoruz.

Devlet, millet, siyasi partiler, medya organları ve sivil toplum örgütleri; içeriden ve dışarıdan sürece zarar vermek isteyen ülke ve içimizdeki iş birlikçilerine karşı teyakkuzda olmalılar.

Türkiye’de Kürt sorununun ve terör sorununun müsebbibi Kemalistlerdir. Bugün terörün bitmesini, barışın sağlanmasını istemeyenler de onlardır. “Terörsüz Türkiye” sürecini sabote etme, engelleme ve zehirleme adına yaptıkları açıklamalar da gelmeye başladı.

Örgüt ve bağlantılı yapıların içinden de bu süreci bozmak için çalışanlar olacaktır. Türkiye, devlet ve millet olarak terör isteyenlere karşı birlik ve beraberlik içinde olmalıdır.

Kandan beslenenlere karşı barışı korumak herkesin görevidir. Barış her zaman savaştan iyidir. Savaşmak kolay, zor olan barışı inşa etmek ve korumaktır. Şimdi tüm Türkiye olarak barışı inşa etme ve barışı koruma sorumluluğumuz var.

Terör örgütünün silah bırakması sadece Türkiye’ye değil; İran, Irak ve Suriye’ye de barış, huzur ve kardeşlik getirecek. Türkiye, bölgenin süper gücü olarak bu ülkelerle geliştireceği dostane ilişkilerle dünya siyasetine ağırlığını koyacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük savaşlar vererek “barış” ve “kardeşliğin” merkezi yaptığı Türkiye’nin önünde artık hiçbir güç duramaz.

Türkiye Yüzyılı’nın inşası yolunda en önemli engel aşılmış, en büyük problem çözülmüş oldu. Şimdi bu sürecin akamete uğramadan bitirilmesine odaklanma zamanı.

Türkiye, artık iç barışını sağlayarak dünyada barış arayan ülkelerin kapısında sıraya girdiği güvenilir ve güçlü bir aktör olmuştur.

Kim bundan rahatsız oluyor ve bunu engellemeye çalışan eylem ve söylemlerde bulunuyorsa bilsin ki Türkiye’nin, Türk’ün, Kürt’ün, barışın, kardeşliğin, huzurun ve refahın düşmanıdır!