Nobel, dinamiti icat eden birinin adına veriliyor. Kirinden, pasından, dalaveresinden üzerindeki kan lekelerinden söz etmeye başlarsak, bugüne gelemeyiz. Geçelim.

2025 Nobel Barış Ödülü, Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun karşısındaki muhalefet lideri Maria Corina Machado’ya verildi.

***

MACHADO KİM?

Machado, Venezuela’da ABD uşaklığı, İsrail Likud Partisi hayranlığı, Netanyahu taraftarlığı ve faşistliği ile tanınıyor. İktidara gelmek için her yolu deniyor.

Netanyahu'dan Venezuela'ya müdahale için BM Güvenlik Konseyine aracılık etmesini isteyen, “Venezuela'nın mücadelesi, İsrail'in mücadelesidir.” diyen, iş başına geldiğinde Venezuela'nın İsrail Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma sözü veren biri.

Nobel, yakın zamanda aldığı tek ödül de değil. 2024 yılında Avrupa Parlamentosu’nun Sakharov Özgür Düşünce Ödülü, Avrupa Konseyi’nin Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü de ona verilmiş.

TIME dergisinin “En Etkili 100 Kişi” listesinde de yer almış Machado. Üstelik hakkındaki tanıtım yazısını ABD’nin Küba kökenli, en son ağlama duvarında Netanyahu’nun yanında gördüğümüz, Dışişleri Bakanı Marco Rubio kaleme almıştı.

Öyle bir dünya işte. İç içe geçmiş çirkef ilişkiler ağı…

***

ÖDÜL

Norveç Nobel Komitesi Machado’yu “bir zamanlar derin bir şekilde bölünmüş olan siyasi muhalefeti bir araya getiren kilit ve birleştirici figür” olarak tanımladı. Ödülü “Venezuela halkının demokratik haklarını savunmak için yorulmak bilmez çabaları ve diktatörlükten demokrasiye adil ve barışçıl bir geçiş için verdiği mücadele” için verdiğini açıkladı.

Machado, ödülünü ABD Başkanı Trump’a ithaf etti. “Bu ödülü, Venezuela'nın acı çeken halkına ve davamıza verdiği kararlı destek için Başkan Trump'a ithaf ediyorum” dedi.

Megaloman Trump’ın karşılığı da beklenen biçimdeydi: “Nobel Ödülü'nü alan kişi beni aradı ve 'Bu ödülü sizin onurunuza kabul ediyorum çünkü aslında siz hak ettiniz’ dedi.”

Trump ödül alamayınca, “yakarım, yıkarım” havalarına girmedi, Norveç’e yaptırım uygulamaya kalkmadı. Gelecek yıla umut bağladı. Zaten bu sene Machado gibi Trump’ın kuklasına gitmesi, seneye Trump’a verilebilecek olmasının sinyali demek.

***

GAYRETKEŞ İMAMOĞLU

İmamoğlu, ülkesinin kaynaklarını batıya peşkeş çekmeye hazır, hatta bunun propagandasını yaparak iktidar olmaya heveslenen birini tebrik etmek için herkesten önce davrandı.

“Nobel Barış Ödülü'nü kazanan Maria Corina Machado’yu en içten duygularımla kutluyorum.” diyerek başladığı sözlerini, “Türkiye'de de bizler aynı inanç ve kararlılıkla adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesini sürdürüyoruz” diyerek bitirdi.

Portresine bu deseni de eklemiş oldu.

***

HANGİ BARIŞ?

Nobel barış ödülü tiyatrosu, Gazze için ateşkesin imzalandığı günlere denk düştü. Ateşkesin barış olmadığını biliyoruz. Üstelik ‘adil barış’ başka, ‘adil ve kalıcı barış’ bambaşka. Daha da ötesi; geniş, en geniş anlamıyla düşündüğümüzde: dünyada barış zaten yok. Gücün egemenliği var. Bir savaş ateşkesle bitirildiğinde, yeni bir savaşın hazırlıkları başlıyor. Sıcak saldırıdan, soğuk saldırıya, dijital ablukaya, ticaret savaşlarına, istihbarat savaşlarına ve diğerlerine geçiliyor.

Kaf dağının ardındaki güçler dengesini bulduğumuz nadir anlarda savaşsızlık anlamında barışı yaşıyor dünya. Sonra savaşa devam… En çıplak, en sert, en soğuk dünya gerçeği: savaş, daima…

Aslında iki yıldır yaşanan savaş da değil! Dünyanın bütün savaş teorisyenlerini toplayalım ve soralım: buna ‘savaş’ diyen çıkacak mı? Kayıplar arasındaki çocuk oranını ortaya koyalım, buna soykırımdan başka isim veren olur mu?

Bu utançtan hepimize pay düşer.