Beşi bir yerde muhalefetiniz bir araya gelse bir klozet etmez!

İlk sifon Sir Walter Closet tarafından 19. yüzyılın ilk yarısında icat edilmiş Kılıçdaroğlu, gülümse! Sir Walter Closet Bey’in toprağı bol olsun onun sayesinde sizin gibi siyasetine WC fırçasıyla müdahale edilecek adamların fotoğrafını sifonla çekiyoruz. Gülümse Kılıçdaroğlu.

Sakatat torbasından tombala çekilse beynin orda bile ele gelmeyecek adamların klozet SÖZCÜ’lüğü güldürdü. Biri sözcü olup tamponu nereye koyduğunun derdine düşmüş. Biri de sazcı olmuş, sazının şarjörünü doğuya tutmuş nota nota tehdit ediyor. Bunlar ne taraflarıyla gazetecilik ya da siyaset yapıyorlar belli oldu, tuvalet kağıdına gazete basarsan bütün klozetlere bayilik verir, gübre arşivini de sağlama alırsın. Neyse, bu tezek dumanına gark olan tartışmaları bir kenara bırakıyorum. Bugün derdim başka. Kılıçdaroğlu’nun klozet takıntısı sifonun bile çekemeyeceği büyük projelerinin elinde patlamasından mütevellit. Geç bunları.

Bugün ağzının kenarıyla “ oy vermicim” diyen İslamcı lolipopları yazasım geldi.

Öyle At Pazarında kişneyerek duman çıkardığın nargileni sessize al o dumanla ne Gazze’nin ateşini görebildin ne de Esma’nın sırtını tarayan kurşunları. Huggak cafelerde şalları dikmiş kızları görüp nalları dikmekten daha önemli işlerin var. Sen yerden göğe kadar haklılık payınla çayındaki dudak payını kolajlarken Yasin Börü yerden göğe kadar şehit oldu. Yasin’in tarafındaysan o sandığa gideceksin!

Sazının şarjörünü Yasin’in kursağına dayayan Demirtaş’a öfken kadar sandığa gideceksin! Sabahları kalkıp Yasin’in yatağını gözyaşı mezarı yapan annesi Hatice Börü hatırına o sandığa gideceksin! Bediüzzaman’ın talebesi Abdullah Yeğin 94 yaşında hasta yatağından kalkıp bu istiklal mücadelesine titreyen elleriyle önce başını sonra oyunu verebiliyorsa, sen de barajı kanla geçmeye kalkanlara karşı siper olup oyunu vereceksin!

Bugün neredeyse yufka açılışına bile gidecekler diyerek alaylı salyasını Müslümanlar üzerine sıvayan Demirtaş’a haddini sandığa giderek bildireceksin. Sen, elindeki uzun namlulu oklavayla yara açmayı çok iyi bilirsin! Kimse senin kadar sağlam yara açamaz! Diyeceksin.

Sen kan musluklarını açtırmayı çok iyi bilirsin. Sana o muslukları açtırmayacağız! Diyeceksin.

Sen senden olmayan Kürt esnafının ekmeğine kurşun sıkmayı çok iyi bilirsin sıktırmayacağız! Diyeceksin.

Sen, evlatlarını dağın üvey evlatları yaptığın annelere feryat mezarları kazdın kazdırmayacağız! Diyeceksin.

Sen, silahını saz yapmış, zılgıtlarını dağın jürisine beğendirmeye çalışan en bomba starsın kabul, ama vicdan, ahlak, hakikat seni eleyecek! Seni sazınla kan notalarına bastırmayacağız! Diyeceksin.

Sen, bagajında Yasin Börü’nün cesediyle baraj aşmaya kalkıyorsun, aştırmayacağız! Diyeceksin.

Sen, aldığın dağ havasını bağdakinin ocağına üflüyorsun, sana ahın feryadın kalabalığından nefes aldırmayacağız! Diyeceksin.

Sen, bu süreci çözüm secdesinden vurmaya kalkıyorsun, sana ve dalkavuklarına o son ateşi açtırmayacağız, o patlayan diken çocuklarını da bu bahçede çiçek diye açtırmayacağız! Diyeceksin.

Sen, yoksullara kurban eti dağıtan Amed’in çocuklarını ceset torbalarına koyduran sen, Ey Selahattin, Amed’in Müslümanlarına seni unutturmayacağız! Diyeceksin.