Değerli dostlar ,değerli okuyucular ,
Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde, devletin bekası için kişisel ve siyasi bedeller ödemeyi göze alan liderler çok azdır. Dr. Devlet Bahçeli, bu az sayıda stratejik devlet adamının en belirgin örneğidir. Sizlere Devlet beyin siyaset üstü duruşunu, devlete hizmetlerini ve Türkiye’nin terörden arındırılmış bir geleceğe yürüyüşündeki rolünü anlatacağım .
**DEVLETİN KRİTİK TAŞI:
DR. DEVLET BAHÇELİ’NİN DEVLETE HİZMETLERİ, STRATEJİK LİDERLİĞİ VE MİLLİ BİRLİK ZORUNLULUĞU**
Türkiye, coğrafyasının zorluğu gereği ancak güçlü devlet adamlarının omuzlarında ayakta durabilen bir ülkedir. Bazı liderler vardır; onların anlamı parti sınırlarını, dönemsel çekişmeleri ve günlük siyasetin dar tartışmalarını aşar.
Dr. Devlet Bahçeli, bu liderlerin en belirgin olanıdır.
Bugün terörün kökten tasfiyesi hedefi tartışılırken, Bahçeli’nin geçmişten bugüne devlete yaptığı hizmetler, devlet aklının devamlılığı açısından yeniden değerlendirilmesi gereken bir mirastır.
1. Devletin Sokaklarını Sakinleştiren Lider (1990–1997)
Bahçeli daha genel başkanlığa gelmeden önce, ülkücü hareket 90’ların çalkantılı Türkiye’sinde yüksek enerjili ve zaman zaman kontrol edilmesi zor bir toplumsal taban haline gelmişti.
Bahçeli liderliğe gelir gelmez:
• sokak siyasetini disipline etti,
• ülkücü gençliği çatışmacı alanlardan çekti,
• milliyetçi hareketi devlete sadık, kurumsal bir çizgiye yönlendirdi,
• toplumsal tansiyonun düşmesine ve devlet otoritesinin güçlenmesine katkı sağladı.
Bu hamle, Türkiye’nin iç güvenlik dengelerinde kritik bir rahatlama sağlamış, devletin yükünü hafifletmiştir.
2. 1999–2002: Türkiye’nin Ekonomik ve Siyasal İstikrar Dönemi
1999 seçimleri sonrası kurulan koalisyon hükümetinde Bahçeli, devlet sorumluluğunu merkeze alan bir yaklaşım benimsemiştir. Bu dönemde:
• BDDK kuruldu, bankacılık sistemi yeniden yapılandırıldı,
• Türk ekonomisini çöküşten kurtaran yapısal reformlar hayata geçirildi,
• Uluslararası ekonomik programların siyasi sorumluluğu üstlenildi,
• Deprem sonrası yönetim ve ekonomik toparlanmada hükümet istikrara kavuşturuldu.
Bahçeli, siyasi riskleri göze alarak devletin ihtiyaç duyduğu reformların arkasında durmuş, uzun vadeli ekonomik dengeyi öncelemiştir.
3. 2002 Erken Seçim Kararı: Devlet İçin Siyasi Bedel Ödemek
Bahçeli’nin en tartışmalı fakat devlet aklının en belirgin örneklerinden biri, 2002’de yaptığı erken seçim çağrısıdır.
Ekonomik yıpranmanın arttığı, hükümete güvenin zayıfladığı bir dönemde Bahçeli, partisinin baraj sorunu yaşayabileceğini bilmesine rağmen:
“Türkiye daha fazla yönsüz kalamaz; sandığa gidilmelidir.”
diyerek siyasi hayatının en büyük fedakârlıklarından birini yapmıştır.
Bu karar, Türkiye’nin daha derin bir krize sürüklenmesini engellemiş ve devlete nefes aldırmıştır. Siyaset için ağır bir bedel, devlet için hayati bir hamle olmuştur.
4. Çözüm Süreci: Yapıcı Ama İhtiyatlı Devlet Duruşu
2013–2015 döneminde Türkiye, toplumsal barış arayışı olarak başlatılan Çözüm Sürecini yaşamıştır. Bu sürecin siyasi sorumluluğu AK Parti’ye aittir ve dönemin koşullarında iyi niyetli bir girişimdir.
Bahçeli, bu sürece kategorik bir karşıtlıkla değil, devlet güvenliğini önceleyen ihtiyatlı bir değerlendirme ile yaklaşmıştır.
Onun yaklaşımının özü şuydu:
• Toplumsal barış arayışı değerlidir.
• Ancak örgüt silah bırakmadan kalıcı çözüm mümkün değildir.
• Kamu düzeni zayıflatılmamalıdır.
• Devlet otoritesinin boşalması ileride ağır bedellere yol açabilir.
Süreç sonunda yaşanan gelişmeler, Bahçeli’nin uyarılarının önemli bir kısmının haklılığını göstermiştir.
Ancak bu dönemde AK Parti’nin iyi niyetli arayışını hedef almamış; yalnızca devletin güvenlik önceliklerinin korunması gerektiğini savunmuştur.
5. 15 Temmuz’da Verilen Tarihi Destek
Türkiye’nin en büyük ihanet gecesi olan 15 Temmuz’da, siyasi atmosfer belirsizlik içindeyken Bahçeli, gecenin henüz ilk saatlerinde:
“Hükümetin ve devletin yanındayız.”
diyerek darbenin kırılmasında belirleyici bir rol oynamıştır.
Bu açıklama:
• devlet kadrolarına özgüven vermiş,
• milletin direniş ruhunu güçlendirmiş,
• siyasi birlik oluşturmuştur.
Bahçeli’nin duruşu, o gece devletin ayakta kalmasına katkı sağlayan unsurlardan biri olmuştur.
6. Terörün Kökten Tasfiyesinde Stratejik Siyasi Destek
Bugün Türkiye, terör örgütünün hem içeride hem sınır ötesinde en zayıf dönemine girdiği bir süreci yaşamaktadır. Yeni güvenlik doktrini, istihbarat yapılanmaları ve sınır ötesi operasyonlar güçlü sonuçlar üretmiştir.
Bahçeli bu süreçte:
• siyasi birlik zemini sağlamış,
• güvenlik kurumlarının moral gücünü artırmış,
• toplumda teröre karşı yekvücut duruşun oluşmasına katkı sağlamıştır.
Rolü, doğrudan operasyonel olmak değil;
devletin stratejik hedefinin siyasi omurgasını tahkim etmek olmuştur.
DEVLET BAHÇELİ YİNE ANLAŞIR, YİNE ÇÖZÜM BULUR
Türkiye’nin yakın tarihinde şu gerçek birçok kez görülmüştür:
Bahçeli, devlet için kriz anında mutlaka çözüm üreten bir liderdir.
• 1999’da istikrarı sağlamıştır.
• 2002’de ülkeyi kaostan korumuştur.
• 2007 Cumhurbaşkanlığı krizinin çözümünde rol oynamıştır.
• 15 Temmuz sonrasında siyasi birlik oluşturmuştur.
• Bugün de terörün tamamen bitmesi hedefine destek vermektedir.
Devletin bekası söz konusu olduğunda Bahçeli, kişisel hesapları ve parti çıkarlarını bir kenara bırakır.
Bu nedenle Türkiye’nin terörden tamamen kurtulduğu süreçte de kritik uzlaşmaların, siyasi dengelerin ve devlet aklının merkezinde yer alacağı açıktır.
SONUÇ: ÜLKÜCÜLERİN YENİDEN MHP ÇATISI ALTINDA TOPLANMASI TARİHİ BİR ZORUNLULUKTUR
Türkiye yeni bir dönemin eşiğindedir.
Terörün bitme noktasına geldiği, devlet kapasitesinin güçlendiği, güvenlik doktrininin yeniden şekillendiği bu süreçte milliyetçi hareketin parçalı kalması tarihsel mantığa aykırıdır.
Ülkücülük; sokakta, sosyal medya kümelerinde veya geçici yapılarda değil,
her zaman olduğu gibi MHP’nin devlet merkezli çizgisi altında kurumsal anlam kazanır.
Bugün ihtiyaç olan:
• milliyetçi kadroların yeniden tek çatı altında birleşmesi,
• ülkenin güvenlik mimarisine destek olabilecek güçlü bir toplumsal tabanın oluşturulması,
• MHP’nin tarihsel misyonuna uygun şekilde yeniden milliyetçi hareketin merkezi olmasıdır.
Türkiye terör belasından tamamen kurtulduğunda tarih şunu yazacaktır:
“Bu süreçte devlet aklının omurgasını ayakta tutan lider: Dr. Devlet Bahçeli.”
Ve o gün geldiğinde milliyetçi hareketin yeniden MHP’de toplanması, hem siyasi hem de tarihsel bir zorunluluk olarak kendiliğinden gerçekleşecektir.
Değerli dostlar ,
Bizler orta Asya ‘da türeyen,Anadolu’da büyüyen ,Avrupa içlerine yürüyen dedelerimizin torunlarıyız ,
Aklı selim olacağız ,basiretli olacağız ,sabırlı olacağız ,bir olacağız ,güçlü olacağız .
Bizim amik ovasında bir söz var değerli dostlar ,YERİ DAĞLAR TÖREYİ BEYLER TUTAR .
DAĞ GİBİ SAĞLAM DURACAĞIZ,TÖREYE SAHİP ÇIKACAĞIZ,SARSILMAYACAĞIZ,
SAVRULMAYACAĞIZ…
Değerli okuyucular ,son sözüm malum ,değişmez ,
Allah vatana millete zeval vermesin,
Vesselam …