“Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan ve fikir!”

Aşk için, dostluk için, gözlerden gözlere muhabbet akar.

Mahcup gözlerden secdelere yağmur gibi yaş akar…

Kul olunur, kul durulur kıyamda, tekbirler akar.

Kula umuttur dua, kalplerden rahmet kapısına dualar akar.

Sevdalar için şiirler söylenir, türküler yakılır, gönlün havzına şarkılar akar…

Dava için umutlar akar, vatan için kan akar, şehitler için yürek dağlayan ağıtlar akar…

İnsanlar akar, kalubela ile kıyamet arası yolculukta…

Su gibi zaman akar, hasılı hayat akar…

Kimi “nur” olup iz bırakır bu akışta, kimi “kir” olup kelepçeler takar insanlığın ruhuna.

İnsanoğlu akıp giderken bıraktığı iz kadar yaşar.

Kimi kulluk makamının kadrini bilir, hayra huzura, umuda meyleder de hayati olur!

Kiminin elleri zulmün pençesine dönüşür, baktığı her yere ateş düşürür, söylediği kurşun olup ölüm saçar da varlığı memati olur!

İnsan oğlu ya âdem olur, ya adem olur!

Kimine düz yol düşer, kimine yokuş…

Şairin “Sakarya Türküsü”sünde aksini seyredenleri ürkütmez zorlu yokuşlar.

İman ile insanlık zirvesine tırmanan, davası için sancılananların “Kurşundan bir yük bin(miş)er, köpükten gövdesine.”

Çünkü bilir ve inanır onlar, “Rabbi(m) isterse sular büklüm büklüm burulur”,suya perçin, nehirlerin üstüne muzaffer bir tarih vurulur!

Vahy-i ve sünneti zırh bilip, bize ait olan, bizden olan, bizim olan güzellikleri kuşandığımızda bu vatan, aziz milleriyle cennet olur!

Uzak diyarlarda zulme duçar olan mazlumlar için varlığımız umut olur!

Ümmetin duasıyla zor zamanlar kolay, dar zamanlar geniş olur!

***

Dünya ülkelerinin pandemi ile mücadelede sınıfta kaldığı şu ibretlik zaman diliminde, ülkemizdeki, sağlık hizmetleri, tüketim ürünlerinin servisleriyle hiçbir mağduriyet yaşamadan ilk normalleşme sürecine girmiş olmak, geleceğe dair güvenimizi ve umudumuzu yükseltti.

Devlet yöneticilerinin basireti açık yönlendirmeleri, devlet kurumlarının disiplinli gayretlerinden gördük ki, insan bir kez inanınca, inandığı yola baş koyunca Alemlerin Rabbi hem gayret veriyor kullarının kalbine, hem karanlık vakitlerde aydınlığa çıkacak kapılar halk ediyor.

Şimdi, her zamankinden farklı bir tecrübe ve idrak ile sağlık kurumlarını zora ve dara düşürmemek için gayret ve dikkat sırası bizde.

Sosyal hayata karışırken, maskelerimizi takmakla, kişisel mesafeyi korumakla ve temizlik kurallarını her zamankinden daha fazla uygulamakla provoke edilme ihtimali yüksek bu normelleşme dönemini başarı ile tamamlamak bizim elimizde…

Temkinli bu zaman diliminde, hayra vesile akışlar ve sağlıklı vakitler için birbirimizi koruyalım. Allah devletimize zeval vermesin duasıyla, dikkatimizle, sabrımızla ülke sağlımıza katkıda bulunalım.

Milletçe, sağlıklı ve huzurlu bir geleceği kuşanmak için sıhhat gibi bir servete her şeyden çok ihtiyacımız olacak.

Ve inşallah göstereceğimiz sabır, şükür, metanet ve dirayetle küresel koronavirüs badiresini aşacağız.

Yine dört koldan ülkemizin huzuruna göz diken darbeci zihniyetlere fırsat vermeden geleceğin inşasında, dünya ülkeleri arasında Türkiyemiz, faktör olarak değil baş aktör olarak rol alacak!